Anasayfa Çevre Kuraklık Gıda Krizinin Habercisi

Kuraklık Gıda Krizinin Habercisi

, admin

METİN YOKSU – Batman

Geçtiğimiz günlerde Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2020 Aralık ayı yağış ortalaması verilerini paylaştı. Veriler, Türkiye genelinin önceki yıllara göre kurak geçtiğini gösteriyor. Kuraklığın devam etmesinin yanı sıra girdi maliyetlerinin sebep olacağı gıda krizi, önümüzdeki yılların önemli sorunları arasında yer alacak gibi görünüyor. Üreticilerle kuraklık ve girdi maliyetlerinin artışının olası sonuçları üzerine konuştuk.


Meteoroloji Genel Müdürlüğü İklim ve Zirai Meteoroloji Dairesi Başkanlığı’nın yayınlamış olduğu “Yağış Değerlendirmesi 2020 Aralık” raporunda Türkiye’de yağışların 2019 yılına göre azaldığı kaydedildi. Rapora göre, 2020 Aralık ayında 44,7 mm yağış alan Türkiye’de 1981-2010 yılları arasındaki ortalama 76,8 mm iken Aralık 2019 ise 95,3 mm olarak ölçüldü. 2020 kış aylarında son yılların en kurak günlerinin yaşandığı kaydedilirken, önceki yılın Aralık ayına göre yağışlarda yüzde 53 oranında azalma görüldü. Yağışlardaki bu azalma nedeniyle baraj doluluk oranlarında Türkiye genelinde azalma yaşanırken, özellikle Diyarbakır, Siirt, Batman ve Mardin gibi tarım kentlerinde bu kuraklık daha çok hissedildi. Yağışlardaki azalmanın olumsuz etkilediği bölge ile ilgili raporda şu ifadelere yer verildi: “Aralık ayı yağış ortalaması 54.6 mm, normali 79.9 mm ve 2019 yılı Aralık ayı yağışı 157.1 mm’dir. Yağışlarda normaline göre %32, 2019 yılı Aralık ayı yağışlarına göre %65 azalma gerçekleşti.”

“Doğanın Dengesi Bozuldu”

İrfan Tunç

Türkiye’nin tahıl deposu olarak da adlandırılan illerde yaşanan kuraklık çiftçiyi şimdiden endişelendirmeye başladı. Siirt’te çiftçilik yapan İrfan Tunç, kuraklık nedeni ile bu yıl geçtiğimiz yıla göre tohumu geç attıklarını dile getirdi. Yağışlarda yaşanan düzensizlik ve iklim değişikliklerinin nedenin bölgede yapılan barajların mevsimler üzerinde yarattığı ciddi tahribat olduğuna dikkat çeken Tunç, “Doğanın dengesi bozulunca bizlerin de dengesi bozuluyor. Doğal olarak ekinleri ekmeden biçmeye kadar bir değişkenlik oluyor. Bakın bu yıl tohum ektikten sonra en az yüzde 30’u ziyan oldu. Geçtiğimiz günlerde az da olsa bir yağış oldu. Aralık ayı zaten çok kötüydü. Son günlerde yağan az bir kar da olsa yüzümüzü güldürdü. Ama önümüz bahar. Eğer baharda da yağılarda artış olmazsa çiftçi ne yapacak biz ne yapacağız?” diye sordu. Kuraklığın ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Tunç, “Bakın zaten mazot vb. gider kalemleri nedeni ile ciddi bir zorluk çekiyoruz. Üstüne kredilerimizde yüksek faizler var. Traktör aldım geçen yıl ve faizi çok yüksek, gübre fiyatları sürekli artıyor. Dışarıdan ithal edilen her kalemde artış yaşandı. Kazanç artı mı? Buyurun gelin kendiniz görün. Çiftçinin yükü gittikçe artıyor. Kuraklık deyip geçmeyelim, böyle devam ederse ekmekten ete kadar yeni zamlar kapıda görünüyor. Çiftçinin desteklenmesi gerekiyor” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

“Kuraklık En Çok Hayvancılığı Etkileyecek”

Rodin Mervan

Batman’da çiftçilik yapan Rodin Mervan da çiftçinin yükünün giderek arttığını hatırlatarak yağış azlığının fiyatlara etkisine dikkat çekti. Çiftçi desteklerinin yetersiz olduğuna ve borçların faizsiz bir şekilde ötelenmesi gerektiğine işaret eden Mervan, “Siirt, Mardin, Batman, Diyarbakır ve Şırnak’ı içine alan binlerce dönümlük ekili arazi Ilısu Barajı nedeni ile su altında kaldı. Beş şehre sınırı olan baraj, çiftçinin ekim alanlarını suya gömdü. Şimdi sular çekildi. Elektrik üretimi başladı. Peki, suyun çekildiği alanlar yeniden dolacak mı onu bilmiyoruz ama oralar yeniden su dolsa da dolmasa da artık kurak ve verimsiz bir alan oluşacak. Kuraklık etkileri en çok hayvancılığı etkileyecek” diyerek barajın özellikle bölge insanının geçim koşullarında yarattığı tahribatın altını çizdi.

Kuraklık Yem Fiyatlarını Şimdiden Artırdı

Mervan, bölgede her damla suyun önemli hale geldiğine dikkat çekerek, çiftçilerin yanı sıra hayvancılık ile uğraşanların da şimdiden kuraklığın sonuçlarından etkilenmeye başladığını hatırlattı. Diyarbakır’da hayvancılık yapan Şirin Çelik adlı çiftçi ise, geçtiğimiz yıllarda hayvan yeminin tonunu ortalama bin 300 TL’ye aldığını ifade ederken geçtiğimiz haftalarda bu rakamın bin 900 TL’ye çıktığını dile getirdi. Şu sıralarda ise aynı yemin ortalama fiyatı bin 700 TL.

Şirin Çelik

Şimdiden tehlikenin farkında olduklarını, teker teker kuraklığın etkilerini yaşadıklarına dikkat çeken Çelik, “Önümüz bahar, yağmurlar yeterince olmazsa etkileneceğiz. Devletin çiftçiyi desteklemesi gerekiyor. Biz etin kilosunu 36 TL’ye satabilirken geçtiğimiz hafta buna 2 TL zam yapıldı. Peki, bu zam yağ oranları vb. hesaplandığında geldiği gibi gidiyor. Marketlerde et fiyatları 50 TL ile 70 TL arasında gidip geliyor. Yem fiyatı artarken et fiyatı ne hikmetse düşüyor! Biz zarar ediyoruz. ‘Zarar edilen işi niye yapıyorsunuz?’ diye sorabilirsiniz elbette, ama yapacak başka bir işimiz yok. Ben makineden anlamam, işçilikten anlamam, tek anladığım çiftçiliktir. Başka bir alternatifim yok. Ama bu nereye kadar gidecek bilmiyoruz. Uzun süredir ete bir zam yapılmadı. Et ortalaması bellidir, ama böyle devam ederse ve ithal ette artış devam edip üstüne de kuraklık vb. devam ederse ciddi bir zam olabilir. Zaten vatandaşın hali ortadadır. Zor günler geçiriyoruz ne yapacağız, biz de bilmiyoruz” diyerek gelecekten pek de umutlu olmadığını dile getirdi. 


0 yorum
0

Yorum Yapın