JİYAN ERKILIÇ – Gaziantep
Türkiye’nin yaşadığı derin ekonomik kriz tüm emekçileri olumsuz etkilediği gibi birçok ev kadınını da çalışmaya yöneltti. Sanayi kenti olarak bilinen Gaziantep’te ev ekonomisine evden çalışarak katkı sunmaya çalışan kadınların sayısı her geçen gün artıyor.
Gaziantep Nizip’te yaşayan ve bundan üç yıl öncesine kadar çalışma ihtiyacı duymayan üç çocuk annesi Gamze Kurt (30), gittikçe yoğunlaşan şekilde hissedilen ekonomik krizin kendisini evden de olsa çalışmaya ittiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Kriz karşısında çocuklu bir aile olarak çok zorlandığımız için ben de çalışmaya karar verdim ve işe bir inek almakla başladım. Ama ekonomik kriz hayvancılığı de oldukça etkilediği için zar zor bu işi sürdürebiliyorum. Yem fiyatları malum. Evde yanı sıra zeytin kırıp, satıyorum. Hayvancılıktan da süt, peynir ve yoğurt elde edip satmıyorum. İnsanların alım gücü gittikçe daralıyor ve buna rağmen ben evden minimum giderle üretip satmaya gayret ediyorum. Gücümü zorlasa da ev ekonomisine katkı sunmaya çalışıyorum. Bir kadın olarak çocuklarıma, ev işlerine, hayvanlara zaman ayırmaya çalışıyorum. Bunun sonucunda kendimi ihmal etmiş oluyorum. Yoruluyorum ama bana bir gelir sağlayan hayvanlarımı da ihmal etmemeye çalışıyorum çünkü onlar da bir can. Umarım ülkemizin ekonomisi bir an önce düzelir. Çünkü biz halk olarak bu kriz karşısında gittikçe eziliyoruz. Dayanılacak gibi değil artık.”
“Durmadan artan enflasyon karşısında ucuz iş gücü gittikçe artmaya başladı”
Eşi ve çocukları çalışmasına rağmen giderlere yetişemeyince bebek kıyafeti örüp, satarak gelir elde etmeye çalıştığını ifade eden beş çocuk annesi Işıl Öztürk (55) de “İnsanlar çalışmaya mahkûm, çünkü bir evde kaç kişi çalışırsa çalışsın ancak yetebiliyor ihtiyaçlarını gidermeye. Her güne yeni bir zamla uyandıkça bir eve giren gelirin bir kıymeti kalmıyor. Eşim ve kızlarım da çalışmasına rağmen, ev kirası, faturaları ve diğer temel ihtiyaçları ancak karşılayabiliyoruz. E bir de okuttuğum bir oğlum da var. Bazen de evde kızlarımla beraber. Umarım bu krizden daha da yıpranmadan çıkabilmeyi başarırız ülke olarak. Hükümet buna bir çözüm bulmalı” dedi.
“Emek çok ucuz, buna rağmen çalışıyoruz mecburen”
Sadece eşinin gelirinin ekonomik kriz karşısında yetersiz kaldığını ve ona destek olmak amacıyla krizin hissedilmeye başladığı 2018 yılından beri evde yaptığı ekmekleri satarak ev ekonomisine destek sağladığını belirten bir çocuk annesi Birgül Kılıç (52) da şöyle konuştu:
“Şimdi ise emeğimin karşılığını hiç alamadığım işler yapmak zorunda kalıyorum. Çünkü mecburum. Eşim evin giderlerini karşılamaya çalışıyor ben de kızımın dershane harçlığı için ucuza da olsa çalışıyorum. Lokanta, kafe gibi mekanlarda kullanılan çay karıştırıcı ahşap çubukları paketliyorum. Bir kutusunu 50 kuruşa dolduruyoruz. Emek çok ucuz. Buna rağmen çalışıyoruz mecburen.”
“Eşimin aldığı yevmiye daha eve gelmeden markette bitiyor”
Dört çocuk annesi Güler Kılınç (41), inşaat işçisi olan eşinin kazancıyla geçinemedikleri için ev işlerinden kalan zamanlarında ücret karşılığı ev ekmeği pişiriyor ve çalışmaya başlama sürecini şöyle anlatıyor:
“Bundan birkaç yıl önce evimizde bir kişinin çalışması yeterliydi. O bir kişinin maaşıyla geçinebiliyor hatta küçük birikimler de yapabiliyorduk. Ama şimdi eşimin aldığı yevmiye daha eve gelmeden markette bitiyor. Hem çocukların okulu hem evin faturaları yetişmediği için ben de aile bütçemize destek olmak amacıyla ücret karşılığı evlere ekmek yapmaya gidiyorum. Bazen düşünüyorum bu zamanda birçok kadın kendi evinin ekmeğini bile yapmaya zorlanırken, ben her hafta başka bir evin ekmeğini yapıyorum. Bir günlük işimin karşılığında 200-250 lira gibi bir ücret alıyorum. Zor bir iş, belki emeğimi karşılamıyor ama en azından aile bütçeme katkıda bulunabiliyorum.”
“Kriz bütün evlere girmiş durumda”
Kader Aslan (41) da evde üreterek ekonomik krize direnmeye çalışan başka bir kadın. Aslan, gittikçe yükselen enflasyon karşısında eriyen TL ile 5 çocuk büyütmenin zorluğunu vurgulayarak “Beş çocukla bu krize karşın çalışmamak mümkün değil. Bir şeyler örüp duruyorum durmadan, satıyorum. Bir çocuğun bile tek başına gideri anne babayı zorlayabiliyorken biz beş çocuğumuzla ne kadar çalışsak az. Zaten el emeği çok ucuz. Bu krizle nasıl başa çıkacağız bilmiyorum. Biz ev kadınları da çalışmayıp ne yapacağız? Hangi eve girersen gir, şu an bütün ev kadınları bir şeyler üretip satma derdinde. Kriz bütün evlere girmiş durumda. Neredeyse biz bütün kadınları harekete geçirdi” diye konuştu.
