Anasayfa Editörün Seçtikleri Karagöz’den Pavarotti’ye Hayal Perdesinde Yaşayanlar

Karagöz’den Pavarotti’ye Hayal Perdesinde Yaşayanlar

, admin

AHMET ÇAĞATAY BAYRAKTAR – İstanbul

Gölge oyunu sanatçısı Cemal Fatih Polat, Karagöz-Hacivat karakterleriyle özdeşleşen 500 yıllık geleneksel perdeye Pavarotti’den Louis Armstrong’a, Fazıl Say’dan Âşık Veysel’e farklı isimleri konuk ederek, sanatını İstanbul’un meydanlarına taşıyor.

Gölge oyunu, Ramazan ayı gecelerinde gördüğümüz, nostaljik bir eğlence olsa da bu sanatı günümüze uyarlamalarla taşıyan sanatçılar da var. Bu sanatçılardan Cemal Fatih Polat kendine has yorumuyla Karagöz’ü İstanbul’un farklı meydanlarında sergiliyor. Karagöz’ün ortaya çıkışıyla ilgili farklı rivayetler olsa da en kabul göreni, Hacı İvaz Ağa ya da Hacivat ve Trakya’da bulunan Samakol köyünden demirci ustası Karagöz’ün, Orhan Gazi devrinde Bursa’da yaşamış cami yapımında çalışan iki işçi olması. Bu iki işçi ile farklı karakterler mesaj taşıyan oyunlar ile izleyicisine ulaşıyor. Polat, perdede görmeye alışık olduğumuz Tuzsuz Deli Bekir, Çelebi, Beberuhi gibi karakterler dışında Bob Marley, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Veysel, Erkan Oğur ve Fazıl Say gibi isimleri hayal perdesine taşıyor. Bu yönüyle hayal perdesi, geleneksel özelliklerini kaybetmeden güncel konu ve figürlere ev sahipliği yapıyor.

“Eğitim ile Karagöz’ün Ruhunu Öğrendim”

Polat, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olmasına rağmen tiyatro sanatında ilerlemeyi tercih etmiş: “Babam nalbur dükkanını bana devretme düşüncesiyle Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde eğitim almamı istedi. Buna rağmen tiyatroya, sahne sanatlarına olan ilgim daha baskın çıktı. Oyunculuğu hedefledim, farklı tiyatro projelerinde yer aldım.” 

Gölge oyunu sanatçıları hayali olarak adlandırılıyor. Ve mahlasları ustaları tarafından veriliyor. Cemal Fatih Polat’ın mahlası ise Azeri halk müziğine özgü üflemeli bir çalgı olan balabandan geliyor. Hayali Balaban mahlasını kullanan sanatçı gölge oyununa başlamasını şöyle anlatıyor: “2017 yılında bir tiyatro projesi için birlikte çalıştığımız Karagöz sanatçısı Alpay Ekler’e gölge oyunu ile ilgilendiğimi ve öğrenmek istediğimi söyledim. Kendisi de beni Beykoz’da bulunan Karagöz Derneği’ne yönlendirdi. Kendisi dernekte eğitmenlik yapıyor. Öncesinde de Karagöz oynatıyordum. Fakat aldığım eğitimle Karagöz’ün ruhunu ve işçiliğini öğrendim.” 

“Fazıl Say ile Karagöz Sayesinde Tanıştım”

Fazıl Say Hayali Balaban’ın perdesinde.
Fotoğraf: Ertuğrul Dinler

“Aldığım eğitimle perdede gördüğünüz tasvir adı verilen figürleri de yapmayı öğrendim. Bu tasvirler deve veya dana derisinden yapılıyor. Ihlamur kütüğü üzerine işleniyor. Deri inceltilerek cam deri denilen hale getiriliyor. Boya olarak kök boya kullanılıyor. Pandemi öncesinde küçük bir perdeyle Karagöz oynatmaya başlamıştım. Fakat pandeminin başlamasıyla gösteri yapamadım. Bunun üzerine alışılagelmiş Karagöz figürlerine güncel bir yorum getirmek istedim. İlk önce Fazıl Say’ı Karagöz perdesine aktarmakla işe başladım. Sonrasında Cem Karaca, Âşık Veysel ve Zeki Müren’in tasvirlerini yaptım. Sosyal medyadaki ilgi sonucu Fazıl Say ile tanışma fırsatım oldu ve kendisine yaptığım tasviri hediye ettim.”

“Karagöz Tiyatroya Göre Daha Kazançlı”

“Özel gösteriler yaptığım gibi belediyelerin etkinliklerinde de Karagöz ve diğer figürlerimle yer alıyorum. Bunun yanında İstanbul’un çeşitli meydanlarında, merkezi noktalarında gösteriler düzenliyorum. Kadıköy, Ortaköy gibi ilçelerde, Fazıl Say’ın eserlerine yer verdiğim gösterileri insanlar ilgiyle izliyor. Karagöz’ün bu şekilde güncel hale gelmesinden izleyiciler de memnun oluyor. Bunun yanında bir tiyatro gösterimine göre Karagöz gösterisi maddi açıdan daha kazançlı oluyor. Tiyatroda her gösterimde devlet yüzde 30 vergi alıyor. Bunun yanında sahne ücreti ve diğer giderler de var. Fakat Karagöz gösteriminde tasvirlerimin üretiminden perdenin kurulmasına kadar her şeyi ben yapıyorum. Bu açıdan Karagöz ile tiyatroculuğumu daha verimli bir şekilde icra ediyorum”

Cemal Fatih Polat’ın tasvirleriyle ünlü İtalyan tenor Pavarotti’nin, Cem Karaca’nın, Fazıl Say’ın ve daha birçok sanatçının yer aldığı gösterilere her gün 19.30’da İstanbul’un çeşitli meydanlarında rastlayabilirsiniz.

Âşık Mahzuni Şerif tasviri
Louis Armstrong tasviri
Zeki Müren tasviri
Pavarotti tasviri

Tasvir fotoğrafları Cemal Fatih Polat arşivinden edinilmiştir.

0 yorum
0

Yorum Yapın