RAMAZAN ELES – İstanbul
Yıllardır cami dernekleri tarafından cami cemaatlerinden yardım adı altında toplanan paralar yeniden gündemde. Çoğu zaman herhangi bir makbuz kesilmeden, yani kayıt dışı olarak cami dernekleri tarafından alınan bu paraların nasıl harcandığını, bir cami imamı anlattı.
İstanbul, Yenidoğan Bilal-i Habeşi Camii’nde görev yapan İmam Ebubekir Karsan’ın “Camilerde toplanan paraların nerelere harcandığı meçhul” sözleri sonrası gündeme gelen yardım paraları ile ilgili tartışmalar sürüyor. Sözleri araştırılmayan imam, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hakkında soruşturma açıldıktan sonra Çanakkale’ye gönderildi.
Karsan, toplanan paralarla ilgili yaptığı açıklamada, “İnsanların iyi niyet ile verdiği paralar doğru kişilerin ellerine geçmiyor. Ve Peygamber makamı olarak belirtilen İmam Hatiplik müessesesi ise bu ranta alet oluyor. Her hafta Cuma günleri camilerde namaz sonrası para toplatmaktayız. Müftülüklerdeki idari personel ve amirler, sanki yardımı cami görevlilerinin kendisinin toplaması ve teslim etmesi gibi bir vazifesi varmış gibi hareket etmekte. Yardım toplanmadığında ise sözlü olarak cami görevlileri taciz edilmektedir. Dernekler tarafından yapılan kesintilere cami görevlileri olarak mani olmaya kalktığımızda dernek yöneticileri tarafından tehdit edilmekteyiz” ifadelerini kullanmıştı.
Karsan’ın iddiaları aslında yıllardır tartışılıyor. Konuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve Diyanet-Sen’e cami dernek yöneticileri hakkında birçok şikayette bulunulmuş olmasına rağmen henüz herhangi bir düzenleme yapılmadı.
Görevden alınma çekincesiyle ismini vermeyen bir cami imamı, camilerde yardım adı altında toplanan paralarla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Müftülükler tarafından baskı ve yıldırmaya maruz kaldıklarını ifade eden cami imamı A. K., şöyle devam etti:
“Göreve geldiğim günden bugüne neredeyse her Cuma ve bayram namazları sonrası camiye yardım için para topluyoruz. Artık bunu yasal bir görev gibi önümüze koyuyorlar. Diyanet ve müftülükler ise para toplamadığımız zaman mobbing uyguluyor. Halbuki cami imamlarının para toplamak ile ilgili resmi görevi yok. Cami imamı olarak yardım paralarına karışmak istemediğiniz zaman zorla para toplamaya teşvik ediliyoruz. Yapmadığın zaman da seni elindeki yetkilerle tehdit ediyor ki bu durum benim başıma geldi. Para toplamadığın zaman sana resmi olarak bir yaptırım uygulayamıyor ama görevli amir yetkileri farklı şekillerde kullanıyor. Mesela müftülükteki amir senin görev yerini istediği zaman istediği şekilde değiştirebiliyor ya da izne gitmek istediğin zaman sana o zaman diliminde izin vermiyor”.
İmam A.K. camilerde yardım paralarının toplanmasıyla ilgili süreci şöyle anlatıyor: “Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı para toplanması için müftülüklere yazı gönderir. Mesela Özbekistan’ın bir kentinde bir cami için yardım toplanacak şeklinde yazı gönderir. Çoğunlukla Cuma günleri camiler daha kalabalık olduğu için cami imamı yardım toplanacak camiyi Cuma namazında cemaate bildirir. Cemaatten toplanan paraların neredeyse hepsini kayıtdışı olarak dernek yöneticisi alır. Mesela A camisinden 5 bin lira toplandı. O paranın 500 TL’si müftülüğe gider, geri kalan dört bin 500 TL’si gayriresmi olarak derneğe gider. Sadece Müftülüğe giden 500 TL’si kayıtlı olarak tutulur. Derneğe aktarılan dört bin 500 TL yardım toplanan camiye gitmez. Dernek bu parayı kendi kasasına koyar. Derneğe giden bu para tamamen kayıtdışı ve hiç kimse hiçbir şekilde bu paranın nereye gittiğiyle alakalı kimseye hesap soramaz”.
Daha önce İzmir ili Çiğli ilçesinde İmam-Hatip olarak görev yapan bir imam, görev yaptığı camide yardım toplamadığı gerekçesiyle Müftülük tarafından başka bir ilçedeki camiye gönderilmişti. Müftülüğün bu kararına karşı imam tarafından açılan dava sonucu mahkeme “Din görevlileri artık yardım toplamak zorunda değil” kararını vererek Müftülüğü haksız buldu.
Dernekler kim tarafından nasıl ve neden kurulur?
Cami derneklerinin kurulmasının çok basit olduğunu ve derneklerin herkes tarafından kurulup para toplayabileceğini belirten imam A. K, “Dernekler şöyle kurulur; bir cami yapılacaksa önce dernek kurulur. Çünkü oraya gelen yardımların girdisini çıktısını kontrolünü yapabileceği, organizasyonunu yapabileceği bir yer lazımdır. Bu dernekler çoğu zaman sadece defter üzerinde ve cemaatten birileri tarafından kurulmuş derneklerdir. Yani her caminin asgari olarak yapılmadan önce bir derneği kurulur. Bu dernekleri normalde Dernekler Masası denetler, ama bu ağ çok büyük olduğu için dernekler masası bu dernekleri çok da denetleyemez. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hiçbir şekilde bu derneklere dahli olmaz. Yani derneği kuran cemaatteki birisi camiye yardım diye topladığı parayı alıp kaçsa hiç kimse bir şey yapamaz” dedi.
Dernek yöneticilerinin camiler için toplanan yardım paralarını camiye yardım için kullanması gerektiğini, bu paranın çok küçük kısmının müftülüğe gittiğini, kalan kısmının nereye gittiğininin kimse tarafından bilinmediği ve denetlenmediğini öne süren imam A. K, şöyle devam etti:
“Çok defa dernek yöneticileri cami imamlarının ‘Toplanan paraların hepsinin yardım toplanan camiye gitmesi gerekir’ şeklindeki uyarılarına karşı mobbing uyguluyor. Senin en ufak hatanda seni müftülüğe şikayet ediyor. Caminin eksiklerinin tamamlanması dernek yöneticilerinin görevi iken bunları yapmamakla tehdit eder. Mesela su kesilse dernek yöneticileri suyu bağlatmıyor, bir yer kırıldıysa onu yapmıyor, musluk kırılsa tamir ettirmiyor. Burada cami için toplanan parayı dernek yöneticisi şahsi parası gibi kullanmakta ve kendisi isterse camiye yardım etmekte. İlgili kanun maddesine göre, 2860 sayılı kanuna göre, para toplama o yerin mülki amirinin iznine bağlıdır. Bu yasaya göre de tüzel kişiliği olan kurumun para toplama yetkisine sahip olan temsilcisi, belli bir amaç için verilen sadakayı kabul ederler, karşılığında da makbuz keserler.
“Halktan alınan paralar rant ve kişisel çıkarlar için kullanılıyor”
Bu konuda imamlar olarak defalarca şikayetlerde bulunmamıza rağmen ne Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ne devlet tarafından ne de müftülükler tarafından hiçbir şey yapılmıyor. Halktan alınan paralar rant için, kişisel çıkarlar için kullanılıyor. Ve hiçbir şekilde bu duruma müdahale edilmiyor”.
İmam A. K., iddiaları konusunda bir örnek de aktardı:
“Mesela Feyza Camii var. İki kişi eline makbuz alıp Feyza Camii Derneği olarak daha önce yapılan cami için, herhangi bir yardım durumu olmayan cami için para toplanıyor. Bağcılar’da yapılan bir cami için hiçbir gideri olmadığı halde yardım toplamak için gittiği Sultanbeyli’ye kadarki taksi ücreti, yemek ücreti, yevmiyesi bu toplanan paraların içinden kesiliyor. Sonra kalanı gelip derneğin kasasına konuluyor. Veya bir kişiden cami için yardım toplarken makbuz vermesi gerekirken makbuz vermiyor. Bu şekilde bu yardımları suistimal eden birçok kişi ve cami derneği var. Herhangi bir derneğin yardım toplayacağı zaman katı kurallar ile makbuz kesmesi gerekirken aynı durum camiye toplanan yardımlar için yüzlerce kez şikayet edilmesine rağmen yapılmıyor. Herhangi bir yaptırım veya yasal düzenleme de yok”.
Diyanet-Sen: Cami dernekleri imamların görevine müdahale edemez
Cami derneklerine karşı cami imamları tarafından yapılan yoğun şikayetler üzerine Diyanet-Sen 43. Başkanlar Kurulu Toplantısı sonuç bildirgesinde “Camilerin hizmete açılması safhasına kadar büyük gayret ve özveride bulunan dernekler, camiler hizmete açıldıktan sonra caminin işleyişine karışmamalı, sadece bakım ve onarım işleriyle ilgilenmelidir” denildi.
7 Mayıs 2021 tarihinde Şikayet Var adlı web sitesinde yer alan bir şikayette, yine yardım yapılan bir camide yardım karşılığında herhangi bir makbuz kesilmediğinden söz ediliyordu.
Yine aynı sitede yer alan başka bir şikayette yeni gelen yöneticilerin cami anahtarlarını değiştirdiği, camiyi kendi mülkü gibi sahiplenip cami imamını göndermek için imza topladığı iddia ediliyordu.

Yine birçok yerdeki camilerde bulunan tuvaletler için ek ücret alınıyor. Ücret ödemeyenler arasında hakarete uğradığını aktaranlar var. Bursa Yıldırım’daki Esenevler Şehitler Camii’nde namaz öncesi abdest almak için tuvaleti kullananlardan dahi para isteniyor.
Yine camilerde 4-6 yaş arası Kuran kursu eğitimi için çeşitli miktarlarda paralar toplanıyor. Kimi kurslarda 250, kimi yerlerde 350, kimi yerlerde 500 TL’yi bulan bu paraların toplanmasına ek olarak, belirlenen eğitim setleri için 250 TL ücret talep ediliyor.
Erzurum Palandöken’de bir camideki Kuran kursu için müftülükten gönderilen çizelgede aylık kurs ücretinin 225 TL olduğu belirtiliyor.

Özellikle İstanbul, Ankara, Konya, Bursa gibi büyükşehirlerde yardım toplayan cami dernekleri, yardım miktarının büyüklüğünden dolayı güçlü lobi faaliyetleri yürütebiliyor. İmam A.K., “Bu derneklere karşı gelirseniz eğer, size karşı olmadık kumpaslara maruz kalabiliyorsunuz. Daha önce bu yardım paralarının kişisel çıkarlar için kullanıldığı ile ilgili müftülüğe dilekçe verdiğimde, yatsı namazından sonra eve giderken 3 kişinin saldırısına uğradım. Ve saldırıyla ilgili herhangi bir yere şikayette bulunursan ‘Hakkari’de imamlık yapmak için bavullarını hazırlamaya başla’ gibi tehditlerde bulunuldu” diyor.