Anasayfa Editörün Seçtikleri Kahvaltı sofrasındaki enflasyon: Kâseyle değil, taneyle

Kahvaltı sofrasındaki enflasyon: Kâseyle değil, taneyle

, admin

TUĞÇE SAĞDIÇ – Ankara

Piyasaları darmadağın eden enflasyon rüzgârı, sofralarda sert esiyor… Meyve ve sebzenin yanı sıra, peynir, süt, yumurta başta olmak üzere kahvaltılık kategorisindeki temel gıda ürünlerine gelen zamlar, vatandaşın torbasındaki ağırlığı gitgide azaltıyor. Pandemi sarsıntısının ekonomide kendini derinden hissettirdiği 2020 yılında bile 100 grama denk gelen bir avuç zeytini yaklaşık 2,5 liraya sofrasına koyabilen vatandaş, şimdi aynı parayla ancak 4 adet zeytin tüketebiliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yıllık enflasyonu yüzde 85,51 olarak açıklasa da bağımsız kuruluşlar oranın bunun çok üzerinde olduğunu belirtiyor. 

Türkiye’de, 4 kişilik bir ailenin temel birkaç gıda maddesini tüketerek yapacağı bir günlük ortalama kahvaltı maliyeti neredeyse 40 lirayı aşıyor. İki yıl önce ekmeğin tanesine 1,5 lira ödeyenler bugün 5 lira vermek zorunda. Sofralık zeytinde 735 bin ton üretimle dünya şampiyonu olan Türkiye’de halk, zeytinin kâsesine 16 lira vermek durumunda.  

Yalnızca ekmek ve çay maliyeti 12 TL

Kahvaltının temel gıdalarından olan beyaz ekmek, iki yıl içerisinde yüzde 233 oranında zamlandı. Çayda da durum pek farklı değil. Yılda kişi başı 3 kiloyu aşkın çay tüketerek dünya şampiyonluğunu elinde tutan Türkiye, çayın kilogramına artık 75 lira ödüyor. Dört kişilik bir ailenin bir demlik çayı, her sabah yaklaşık 2 liraya mâl olurken, yanına iki de ekmek eklendiğinde tutar 12 lirayı buluyor.

Zeytin ülkesinin halkı, zeytine aç

Başlıca protein kaynaklarından biri olarak, özellikle çocukların gelişiminde temel bir rol oynayan kaliteli peynirin kilosu, 2020 yılında yaklaşık 40 lira bandındayken, bu yıl 110 liranın altında peynir bulunamıyor. Bir kişinin yaklaşık 50 gram civarında tükettiği peynir, dört kişilik bir ailenin tüketimi hesaplandığında günlük 20 TL’yi aşıyor. Yüzde 220 oranında zamlanarak 80 liraya satılan zeytinin ise artık 25 tanesi 8 lira. 

Türkiye’nin tadı tuzu kalmadı: Sofralardan bu gıdalar çıktı

Yüzde 300 ile zam şampiyonu olan yumurtanın 4 tanesi günümüzde 10 lira. 2020’de yumurtanın 15’lisi 10 lira bandındaydı. İki yıl önce kilosu 40 ila 45 lira arasında değişen kaşar peynirinin kilosu da yüzde 225 oranında zamlandı. 2020 yılında 6 lira olan bir kilo domates ise sofralara artık 20 liraya giriyor. 

D vitamini yönünden besleyici olan ve okul çağındaki çocukların beslenmelerinde kilit rol oynayan sütün bir bardağı artık yaklaşık 3,5 lira. Litresi en az 15 lira olan süt, kahvaltı sofralarında feragat edilen gıdalar arasında yer almaya başladı. 

“Domatesi unuttum, sütü aylardır içemiyorum”

Kıt kanaat geçindiğini ve yeterince beslenemediği için çoğu zaman halsiz düştüğünü söyleyen Ümmühan G., zamlarla ilgili olarak şunları söyledi:

 “Bin 500 lirayla geçinmeye çalışıyorum. Kot bir dairede yaşıyorum, ışık almıyor. Isınmak için kombiyi açamıyorum. İnanın, bazı zamanlar kahvaltı bile yapamıyorum. Sofraya bir çeşit peyniri bile bazen koyamıyorum. Zeytin deseniz, bir avuç zeytinle iki hafta idare ettiğim oluyor. Süt ve domatesi soframdan çıkardım, kahvaltı ederken çok az bir peynir, 2-3 zeytin ve ekmek dışında bir çeşit tüketemiyorum” şeklinde konuştu. Ümmühan G., yetkililere şöyle seslendi: “Yatağa aç giriyorum, ilaçlarımı bazen aç karnına alıyorum. Bir vatandaş olarak devletin hayat pahalılığı sorununu çözmesini bekliyorum. Daha fazla sabredecek durumum kalmadı.” 

Kahvaltı öğününde domates, beyaz peynir, tereyağı, iki çeşit zeytin, börek, fındık ezmesi ve çeşitli ekmekler tüketebilecek gelir düzeyindeki vatandaşlar için, fotoğraftaki gibi bir kahvaltı ortalama 40 liraya mâl oluyor. Bu kahvaltı sofrasında yumurta da eklendiğinde maliyet 40 TL’yi aşıyor. Fotoğraf: Tuğçe Sağdıç.

Mutfak masrafları dağ oldu

Aylık kazancı asgari ücretin üzerinde olan Hacer C. de sofradaki enflasyondan dert yanarak, şöyle dedi: 

“Evimize, yoksulluk sınırının biraz üzerinde bir miktarda para giriyor. İki kişi çalışıyoruz ve evimiz kira. Eskiden yurt dışı planlarımız varken artık sadece araba yakıtı, faturalar, kira ve mutfak masrafını çıkarabiliyoruz. Bir asgari ücret tutarında harcama yalnızca mutfağa gidiyor, bunun yarısını kahvaltı oluşturuyor. Gün geçtikçe eksiye düşüyoruz, birikim yapmak hak getire.”

Türkiye’nin “zor” akşam yemeği

Aileler için bütün öğünlerde aynı problem var. Yarım kilo salçanın fiyatının 55 liraya dayandığı günümüzde, bir yemeklik salçanın maliyeti bile yaklaşık 7 lira. Bu maliyete, kilosu 150 lirayı gören kırmızı et ile birlikte; zeytinyağı, tereyağı baharatlar, pirinç ve sebzeler de eklendiğinde, ibre tencere başına 40-50 liraya vuruyor. 

İyi bir beyaz peynirin kilosu, birkaç yıl
öncesinin gram altın fiyatına eşdeğer.
Yumurta, asgari ücretlinin kahvaltı sofrasından çıktı.
Sütün bir bardağı, 3,5 liraya doluyor.

Fotoğraflar: Tuğçe Sağdıç

0 yorum
5

Yorum Yapın