Anasayfa Çalışma Hayatı Gazetecilik mezunlarının işsizlikle mücadelesi

Gazetecilik mezunlarının işsizlikle mücadelesi

, admin

ESMER DEĞİRMEN – Manisa

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı’nın verileri, bu yıl itibarıyla toplam 67 bin öğrencisi olan iletişim fakültelerinin, gazetecilik bölümlerinden mezun olanlar için en büyük sorunun işsizlik olduğunu ortaya koydu. 

TÜİK verilerine göre gazetecilik bölümünden mezun olanlar arasındaki işsizlik oranı 2021’de yüzde 18,3 olarak belirlendi. TÜİK’e göre 2020 yılında “gazetecilik ve enformasyon” bölümünde yüzde 27,7 olan  işsizlik 2021’de azalmışsa da halen en çok işsiz mezun eden bölümlerin başında gazetecilik bölümleri geliyor. 

İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı’nın bu yıl iletişim fakültelerine ilişkin hazırladığı raporun sonuçlarına göre de iletişim fakültelerinde 67 bin öğrenci bulunuyor. Bu rapora göre mezunları en fazla işsizlik yaşayan bölüm gazetecilik. Rapora göre, son 7 yılda mezunları arasında en fazla işsiz kalan bölümler arasında gazetecilik hep ilk üç sırada yer alıyor. Mesleğini yapamayan gazetecilik mezunları başka alanlara yönelmek zorunda kalıyor. 

Fakih Aydın

Fakih Aydın, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden 2021 yılında mezun olan gençlerden biri. Yaklaşık iki yıldır mesleğini yapamadığını söyleyen Aydın, başka bir alanda da iş bulamadığını söyledi ve şöyle devam etti: 

”Şu an herhangi bir kurumda çalışmıyorum, gelir getiren bir işle uğraşmıyorum. Bundan dolayı kendi köyüme gelmek zorunda kaldım. Şu an ailemin yanına Muş’a geldim. Eğer İzmir’de yaşamaya karar verseydim  geçinmem  çok zor  olacaktı.” 

Aydın, gazetecilik bölümünü severek okuduğunu  ve ilerde topluma faydalı bir gazeteci olmak istediğini söyledi. Ülke şartlarının bu mesleği yapmaya engel olduğunu söyleyen Fakih, yurtdışına çıkarak bu hedefini gerçekleştirmeyi düşündüğünü belirtti. 

Fakih gibi binlerce işsiz mezun kurtuluşu yurtdışına çıkmakta arıyor. Çoğu işsiz mezun iş bulamamaktan psikolojik sorunlar yaşıyor. Muş’ta ailesiyle birlikte yaşadığını söyleyen Fakih Aydın ”Muş’ta kendi ailemin yanında ev işleriyle uğraşıyorum. Boş zamanlarımda çokça kitap okuyorum.  köyümde eğitimle ilgili birkaç haber yaptım ve bir kaç kanalda yayınlandı. Bu haberlerde telif hakkı istemedim amacım sadece öğrencilerin haklarını ve isteklerini kamuoyuna duyurmaktı. Gazetecilik yapmak ve bazı kesimlerin sesi olmak istiyorum. Tüm bunların haricinde köy öğrencilerinin sorunlarıyla ilgileniyorum ve böylece psikolojik olarak bu boşluktan kendimi kurtarmaya çalışıyorum” dedi. 

Mürvet Maral tarım işlerinde çalışırken

Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunu Mürvet Maral da geçen yıl mezun olduğunu ve hemen iş bulamayacağını bildiğini belirterek, ”Bu yıl KPSS’ye girdim fakat gazetecilik alanında her yıl 1-2 kişilik atama açılıyor. Açıkçası atanacağıma dair bir umudum yok” dedi. Tarım işlerinin yoğunlukta olduğu bölgelerde yaşayan işsiz mezunlar genelde tarım işleriyle uğraşarak geçinmeye çalışıyor. Mürvet de tarımın yoğunlukta olduğu illerden biri olan Manisa’da yaşıyor. ”Boş kalmamak için tarım işlerinde çalışarak geçinmeye çalışıyorum. Hemen hemen her gün tarlaya gidiyorum ve tarla işlerinde çalışmak benim için çok yorucu oluyor. Mezun olduğum alanda ve daha iyi şartlarda çalışmak istiyorum” dedi.

Güvencesiz gazetecilik 

İş bulabilen gazetecilik mezunlarının sorunlarının başında ise güvencesiz çalışma koşulları yer alıyor. Çoğu zaman sigortasız ve asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılan genç gazeteciler bu alanda tutunmaya çalışıyor. Özge Uğulu belli bir süre gazetecilik yapma imkanına sahip olmuş mezunlardan biri. Ege Üniversitesi Gazetecilik mezunu Uğulu, 5 aydır işsiz ve daha önce olumsuz şartlarda gazetecilik yaptığını belirterek, şöyle devam etti:

Özge Uğulu

”İzmir’de yerel bir televizyon kanalında çalışırken doğrudan bir maaş ödenmiyordu ve yaptığınız reklam, haber karşılıkları ile maaşınızı çıkarın deniyordu. Böylece televizyoncu arkadaşlarım geçinebilmeleri için reklam bulmak zorunda hissediyorlardı. Başka çalıştığım bir kurumda ise tasarruf ediyoruz denilerek öğle yemeklerine son verildi ve evden getirdiğimiz yemekleri ısıtmak istediğimizde tüp parasının ortak ödenmesi gerektiği söylendi. Ofiste çalıştığım süreçte ise kış boyunca klima yaptırılmadı ve kötü koşullarda çalışmaya mecbur bırakıldık. Yıldırılmaya çalışıldık. İşten ayrılmak istediğimde ‘Öyle kafana göre işten ayrılamazsın’ ifadesi kullanıldı. ‘Hayır haklarım var, koşullardan memnun değilim ayrılmak istiyorum’ dediğimde ise ‘Senin hiçbir hakkın yok’ denildi.”

Fotoğraflar: Esmer Değirmen

0 yorum
6

Yorum Yapın