Anasayfa Editörün Seçtikleri Atık aynalara hayat veriyor

Atık aynalara hayat veriyor

, admin

İSMAİL ERSAN – Yalova

Eski bakır işleme ustası atık aynalara resimler çizerek onlara yeniden hayat veriyor:

“İnanın çok fazla atık ayna var, bunları alıp işledikten sonra o sadık dost aynaları tekrar evin en müstesna köşelerine asılmasını sağlıyorum.”

“Araştırmalarıma göre dünyada benden başka aynaya kazıyarak resim yapan yok. Aynayı kazıyarak resim yapmak çok emek isteyen bir iş. Sabırla o aynaya zarar vermeden resmi kazımak durumundasınız.”

“Benim hiçbir maddi kaygım yok. Tek isteğim bu sanatı birilerine öğretmek. Henüz bu işi yapacak kimse çıkmadı.”

Yalova’da yaşayan eski bakır işleme ustası 27 yıldır atık aynalara hayat veriyor. Devlet memurluğundan 6 yıl önce emekli olan 66 yaşındaki Tufan Coşkun atık aynaları sanat eserine çevirme fikrinin Erzincan’dan Yalova’ya tayininin çıkmasından sonra başladığını aktardı. Erzincan’da bakıra resimler çizdiğini anımsatan Coşkun, şöyle konuştu: “Babamın memuriyeti dolayısıyla Erzincan’da 47 yıl kaldık. Orada bakıra resimler çiziyordum. 2004 yılında Yalova’ya tayin olduktan sonra bakır işlemeciliğini bırakmak zorunda kaldım. Yalova deniz kenarı bir yer olduğu için nem fazla oluyor bu da bakırda oksitlenmeye neden oluyordu. Ben de bir gün işe giderken atmaya kıyılamayan aynaların çöpe atıldığını gördüm. O gün ben de bu aynaları nasıl değerlendiririm diye fikir yürüttüm.”

Uzun çalışma sonucunda atık, çöpe atılan aynalara hayat verecek çalışmalara başladığını dile getiren Coşkun, şöyle devam etti: “İlk defa aynaları sanat eserine çevirmek için 1995 yılında başladım. Önce deneme yanılma yolu ile çizimler yaptım. Çizim derken yani aynaları kazıyarak resimler çıkarttım. Bunun bir eğitimini almadım. Tamamen benim bakır işlemeciliğinden gelen yeteneğimle bu işe başladım. Çünkü bakır işleme sanatından sonra boş duramazdım. Ben üretmeyi seviyorum. Sanatçı üretmeden yaşamaz. Ben de hem memuriyet hayatımda hem de şimdi emekliliğimde devamlı üretmekten yanayım.”

Geri dönüşüme katkı

Aynaları sanat eserine çevirerek geri dönüşüme katkı sağladığına dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti: “Benim atölyem yok. Evimin bir köşesini atölyeye çevirdim. Atık aynaları alıp onları birer sanat eserine çeviriyorum. Çok nadir olsa ve isteyen olursa onlar için sıfır ayna alarak onları kazıyıp resim yapıyorum. Daha çok çöpten aldığım aynaları işliyorum. İnanın çok fazla atık ayna var, bunları alıp işledikten sonra o sadık dost aynaların tekrar evin en müstesna köşelerine asılmasını sağlıyorum. Bundan çok büyük keyif alıyorum. Bazen çöp konteynerlerinde o kadar çok atık ayna oluyor ki, hiç çekinmeden alıyor onları işliyorum. Boş vakitlerimde çöplere bakar oradan ayna alırım, hiç gocunmam bu işten.”

Bugüne kadar 1500 esere imza attı

Aynaya resim çizmenin çok meşakkatli bir iş olduğuna da değine Tufan Coşkun, şöyle devam etti:

“Araştırmalarıma göre dünyada benden başka aynaya kazıyarak resim yapan yok. Aynayı kazıyarak resim yapmak çok emek isteyen bir iş. Sabırla o aynaya zarar vermeden resmi kazımak durumundasınız. Önce aynaya kazı yaptığımda ilk önce o resmin gözlerini çiziyorum. Gözler net oldu mu işim daha da kolaylaşıyor. Bir nevi vektörle gölge resim. Bir resmi aynaya 5 günde işliyorum. Aynaya resim kazıdığımda dışarıyla tüm bağımı kesiyorum. Mükemmel bir eser ortaya koymak adına işim bitinceye kadar cep telefonumu kapalı tutuyorum. Aynalar kişinin en sadık ve samimi dostlarıdır. Dobradır; yalanı ve vefasızlığı hiç sevmez. Başkasının söyleyemeyeceği şeyleri görüntü olarak aksettirir kişiye. Bugüne kadar bin 500 esere imza attım. İnsan çocukları arasında nasıl ayrım yapamıyorsa ben de bu eserlerim arasında ayrım yapmıyorum. Hepsi benim çocuğum gibiler. Tablo bittikten sonra karşısında oturur 30 dakika izlerim, kahvemi içer o eseri izlerim. Bu benim için vazgeçilmez bir tutku.”

“Amacım bu işi öğretmek”

Coşkun, bu işe maddi olarak bakmadığını asıl olarak sanat için uğraş verdiğini sözlerine ekleyerek şu ifadeleri kullandı: “Benim hiçbir maddi kaygım yok. Tek isteğim bu sanatı birilerine öğretmek. Henüz bu işi yapacak kimse çıkmadı. Çünkü meşakkatli ve sabır gerektiriyor. Ben bu işi bu sanatı öğretmeye hazırım. Hedefim 3 ya da 5 genci kahvehane köşelerinden uzaklaştırmak. Onları yetiştirmek istiyorum. Benden sonra bu sanatın devam ettirilmesini istiyorum. Ben yaşlandım, en fazla 2 -3 yıl daha bu işi yapabilirim. Ondan sonra el ve ayaklarım titremeye başladı mı bunu devam ettirmem mümkün değil.”

Coşkun, sivil toplum kuruluşu ve sanata değer veren kuruluşlara da çağrı yaparak aynalara hayat verme işini icra edeceklere sanatı öğretmek için kendisine yardımcı olunmasını istedi. 

0 yorum
1

Yorum Yapın