Anasayfa Editörün Seçtikleri Van’da sahne, salon, sergi alanı bulamayan sanatçılar göç ediyor

Van’da sahne, salon, sergi alanı bulamayan sanatçılar göç ediyor

, admin

ŞENOL BALI – Van

Nüfusu 1,5 milyona dayanan ve çevredeki kentler açısından bir merkez olma özelliği taşıyan Van, kültürel ve sanatsal aktiviteler için gerekli mekânlar konusunda ise fakir durumda. Bu nedenle son yıllarda çok sayıda sanatçı, kenti terk etmek zorunda kaldı.  

2018 yılında açıklanan  TÜİK istatistiklerine göre yıl içinde en çok tiyatronun izlendiği kentler arasında Van, altıncı sıradaydı.  Kentte sadece Van Devlet Tiyatrosu’nun tiyatro salonu var. 400 kişi kapasiteli bu salonun trafiği oldukça yoğun, ancak sadece kültür ve sanat faaliyetleri için değil. Bürokratik ve siyasi çalışmalar da zaman zaman bu salonda  gerçekleşiyor. Son dönemlerde özel salonların da açıldığı kentte, tüm taleplere rağmen Şehir Tiyatrosu hala kurulmuş değil. Kentte Türkçe ve Kürtçe çalışmalar yürüten 10’un üzerinde özel tiyatro grubu var ve yıl içinde de onlarca tiyatro grubu seyirciyle buluşmak üzere kente geliyor. Kentte gelenekselleşen üç ayrı tiyatro festivali var. Şanowan ve Üvercinka Tiyatro Festivali’nin yanı sıra Kültür Bakanlığı’nın da düzenli olarak hayata geçirdiği festival düzenleniyor. Tiyatronun yanı sıra kentin konser, opera ve sergi salonları açısından da oldukça  yetersiz olduğu biliniyor.  Konserler,  genelde özel işletmelerde yapılıyor. Sergiler de küçük ölçekli salonlarda sanatseverlerle buluşuyor. 

“Üretilen sanat eseri seyirciyle buluşamıyor bu yüzden kent yerinde sayıyor”

Ninova Kültür Merkezi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Taşdemir’e göre kentte sanata karşı bir eğilim var, ancak bu mekân sorunundan ötürü kolektif bir yapıya ulaşamıyor:

“Çok uzun zamandır fiziksel alt yapı yani sanatsal üretimlerin sergileneceği alanlar olmadığı için bu alandaki işler kısır bir şekilde ilerliyor. Sanatın her alanında çalışan, üreten çok sayıda insan var. Ama bu maalesef kolektif bir yapıya dönüşmüyor. Herkes bireysel olarak elinden geleni yapıyor, arada sıyrılanlar da burayı terk edip giden insanlar oluyor. Buradan Ankara, İstanbul gibi kentlere gidenler kendilerini ispat edebiliyorlar. Van’da kaldığı zaman ürettiği sanatı seyirciyle buluşturacağı mekândan yoksun ve bu yüzden olduğu yerde kalıyor. Düşünün, bir sanat eseri üretiyorsunuz ama bu eseri görecek, ona değer verecek, onu anlamlandırabilecek veya ortak bir duyguya çevirecek fiziki bir yapınız yok. Ürettiğinizi gören olmazsa ne kadar kıymetli olabilir ki… Devam eden uluslararası bir tiyatro festivalimiz var. Her yıl onlarca mail geliyor yurt dışından. Gelmek ve burada oyunlarını sahnelemek istiyorlar. Kentteki bu sorunlar ve ekonomik  problemler maalesef bu işlere el vermiyor.”  

Taşdemir komuş ülkelerle gerçekleşebilecek işbirliklerinin eksik kaldığını vurguluyor:

“İran ve Azerbaycan ile tiyatro alanında, Ermenistan ile de sinema alanında bir iletişimimiz var. Yine Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki yapılarla bir ilişki söz konusu. Ancak sorun yine mekân sorununda kilitleniyor. Bir sahnemiz olsa yıl içinde onlarca festival veya sanatsal etkinlik yapılabilir. Bu sorunun çözümü için kamu kurumları, yerel yönetimler ve hatta bakanlık düzeyinde yaptığımız görüşmelerden sağlıklı dönütler alamadık. Bu alandaki yoksunluğa çözüm üretmeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız diyebilirim.”

Yönetmen Zafer Avnas: Mekânların yetersizliği sanatsal verimliliği düşürüyor 

 Yönetmen Zafer Avnas da benzer şikayetleri dile getiriyor. Şimdiye kadar Köpekçi, Sessiz Çanlar ve The Custodian gibi belgesellerin kurgu yönetmenliğini yapan, aynı zamanda Ademden Beri ve Van Gölü İnsanları  isimli belgesel filmlerine imza atan Avnas, ürettiği filmleri izleyicilerle buluşturamamaktan şikâyetçi: “Yaptığım filmler izleyici ile istediğim şartlarda buluşmayınca motivasyon kaybına uğruyorum. Diğer arkadaşların da benzer sorunu yaşadıklarını tahmin ediyorum. Arkadaşlar da burada kalmamaya başlıyor bu sefer. Bu durum da sanatsal verimliliği düşürüyor.”

0 yorum
0

Yorum Yapın