METİN YOKSU – Batman
Türk lirasının döviz karşısında sürekli değer kaybetmesiyle ithal ürünlere sahip olmak zorlaştı. Elektronik cihazların yoğun olarak kullanıldığı gazetecilik sektörü de artışlardan doğrudan etkilendi. Yerel gazeteler bu artışlardan daha çok etkilendiği için eski teknolojiyi kullanıyor. Mesleği yıllardır sürdüren de mesleğe yeni başlayacak olan adaylar da aynı şeyi söylüyor: Gazetecilik ekipmanlarına ulaşmak hayal oldu!
Türkiye’de gazeteciler bir yandan baskılarla diğer yandan da ekonomik kriz ile mücadele ediyor. Gazetecilik ekipmanlarına gelen zamlar, dövizin artışı gibi nedenler gazetecilik ekipmanlarına erişimi daha da zorlaştırdı. Fotoğraf makinesi ve kameralar astronomik rakamları nedeniyle alınamıyor.
En ucuzu 10 bin TL
Türkiye’de fotoğraf makinesi ve video kamera deyince akla gelen ilk yer İstanbul Sirkeci’de bulunan Hayyam Çarşısı.
Çarşı içinde sıfır ve ikinci el ekipmanlar bulunabiliyor. Çarşıda kısa bir araştırma yaptığınızda fiyatlar da ortaya çıkıyor. En ucuz, kullanılabilir, amatör bir fotoğraf makinesinin fiyatı 10 bin TL’den başlıyor. Yıllardır çarşı içinde çalışan, ekipman alım satımı dışında tamir de yapan Battal Yücel, ikinci el fiyatlarının da astronomik rakamlara ulaştığını söyledi. Dijital kullanımın artışıyla birlikte analog makinelere ilginin azaldığına dikkati çeken Yücel, “Bugün bir analog fotoğraf makinesi bile bin beş yüz liradan başlıyor. Almak ile bitmiyor. 36’lık poz almanız gerekli. Bunun fiyatı en az 250-300 TL, bunun banyo ettirme maliyetleri de var. Dijitalde durum farklı değil. Pandemiden önce özellikle dolar ve euro bu kadar yükselmediğinde üç beş bine güzel bir video da çeken fotoğraf makinesi alabiliyordunuz. Bunlar sıfır fiyatlardı. Dövizin artışı, ekipmanlara gelen zamlar, pandemi derken bugün en ucuzu 12 bin liradan başlıyor. Gazetecilik okuyan öğrenciler bazen gezmek için geliyorlar. Ekipmanlara bakıp sormadan gidiyorlar. Üç aşağı beş yukarı hepsi fiyatları internette görüyor ve biliyor. Buraya yakından bakmaya geliyorlar sadece… Parası olan zaten soruyor, alıyor. Olmayan dokunmuyor dahi ekipmanlara” dedi.
YouTube gibi sosyal ağlara içerik üretenler nedeniyle kamera üreticilerinin ucuz maliyetli ekipmanlar da sunduğuna dikkat çeken Yücel, “Bakın söylediğim fiyatlar onlar için olanlar. Bugün bir muhabir için bundan çok fazlasına ihtiyaç var. Muhabir en kötü bir video ve fotoğraf çeken ekipman için en az 15 bin ile 20 bin TL arasında değişen bir ekipman almak zorunda. Bunun yanında bir tripod, mikrofon derken fiyata beş bin TL daha eklemek zorundasınız. Sadece bunlarla bitmiyor elbette bugün bir hafıza kartı dahi 500 TL ile 1500 TL arasında değişiyor. Alacağınız ekipmana göre bu fiyatları söylüyorum” diye konuştu.
Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Ayşegül Ekici, gazetecilik ekipmanları ile geçtiğimiz yazın staj yaptığı İhlas Haber Ajansı bürosunda tanıştığını belirtti. Fotoğraf makinesi almak istediğini fakat bunu karşılayacak maddi imkânının olmadığını belirtti. Gazeteciliği çok sevmesine rağmen meslekte bir gelecek görmediğini ifade eden Ekici, “Henüz okuldan mezun olmadım. Olduğumda bunları nasıl alacağımı bilmiyorum. Bunlara sahip olmadığım için kullanımlarını pratikte bilmiyorum. Bunların hepsi bizim için dezavantaj. Aldığım burs benim barınmama, yememe içmeme dahi yetmiyor ailem de destek oluyor. Bunlar sadece yaşamama yetiyor” dedi.
Aynı üniversitede okuyan Yakup Uguş da üçüncü sınıfın başında ailesinin desteği ve çalışarak para biriktirdiğini ve amatör bir fotoğraf makinesi aldığını söyledi. Uguş, “Ekipmanımı geliştirmek istiyorum. Ama şu anda en kötü ekipman 10 bin liranın üzerinde. Benim aldığım burs bir şeye yetmiyor. Gelecek görmüyorum. Amacım yurt dışında çalışmak. Spor muhabirliğinde kendimi geliştirmek istiyorum. Onların ekipmanları çok yüksek. Ama ben daha geçen ayın yurt parasını dahi yeni ödeyebildim. Nasıl ekipman alacağım?” dedi.
“Meslek itibarsızlaştırıldı”
Ankara Üniversitesi’nde ikinci üniversiteyi okuyan iki çocuk annesi 38 yaşındaki Arife Kara da aynı görüşte. Çocuğunun lisede okuduğunu ve önümüzdeki yıl üniversiteye hazırlanacağını anlatan Kara, “Benim ikinci üniversitem. Bir kameram dahi yok. Benim yokken 20’li yaşlardaki gençlerin kamerası nasıl olsun? Bir öğrenci birinci sınıfta iken bir gazetecilik ekipmanı olsa son sınıfa gelene kadar onu kullansa bir şeyler öğrenir. Ama onlar mezun olurken dahi buna sahip olamıyor. Bu meslekten bir umudum yok. Çocuğumun bu bölümü okumasını istemiyorum. Bu kadar itibarsızlaştırılan bir mesleği bir anne olarak çocuğumun okumasını istemem” dedi.
“Reklam işleri olmazsa haber yapamayız”
Yerel gazete temsilcileri fiyatların editoryal bağımsızlığı da etkilediğini dile getirdi. Siirt’te genç bir ekip tarafından yönetilen Artı Siirt Haber Ajansı, 2018 yılında basılı gazete ile başladığı yayın hayatını dijital olarak sürdürmek zorunda kaldı. Gazetenin temsilcisi Akif Özalp, “Gazeteyi kurduğumuzda şansımıza dolar kuru bu kadar yükselmemişti. KOSGEP desteği ile gazetemizi kurduk. Bilgisayar, fotoğraf makinesi, masa, sandalye, ofis malzemeleri derken 2018’in ücreti ile yaklaşık 150 bin TL harcama yaptık. O gün aldığımız ekipmanlar ile bugün gazetecilik yapabiliyoruz. Bugün bu fiyata maalesef sadece canlı yayın ekipmanı alabilirsiniz. Bugün bizim tek eksiğimiz de bu… Ekipman deyince fotoğraf makinesi anlaşılmamalıdır. Bakın biz dijital yayıncılık yapıyoruz. Canlı yayın ekipmanlarımız yok. Onun maliyeti 150 bin TL, aylık sadece internet sitemizin hizmet bedeline iki bin TL üzerinde harcama gidiyor. Haber yerelde ağırlıkta kırsaldadır. Kırsala gitmek ise büyük bir maliyet. Bu yüzden de gazetecilik dışında habere götürdüğümüz ekipmanı bazen kiraya veriyoruz. Bazen lokantalara kendimiz gidip reklam çekimi, klip çekimi yapıyoruz. Abonelikler reklam işleri olmazsa haberi yapamayız” dedi.
“Üç yüz bin TL”
Diyarbakır’da deneyimli gazeteciler tarafından geçtiğimiz aylarda kurulan Amida Haber’in Yazı İşleri Sorumlusu İlyas Akman da zorluklara dikkati çekti. Eski ekipmanları ile gazeteyi kurduklarını ifade eden Akman, “Kendimize ait bir bilgisayar ve fotoğraf makinesiyle yola çıktık. Ofisin kurulmasında 40 bin TL harcama yaptık. Tabi halen eksiklerimiz var, bunları da zamanla halletmeyi hedefliyoruz. Günümüz dünyasında görsel çok önemli. Bir gazeteci teknik anlamda ne kadar donamımlıysa ne kadar ekipmana sahip ise o kadar güzel işlere imza atar. Lakin şu bir gerçek ki iyi ekipman bugün en az 300 bin TL tutuyor” dedi.
2009 model ekipmanlarla yerel gazetecilik
Ulusal ve yerel medya emekçilerinin üyesi olduğu Batman Basın Konseyi Başkanı ve Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ercan Arslan, yerel gazetelerin en büyük sorununun iktidar tahakkümü olduğunu söyledi. Arslan, “Gazeteciliğin iki zorluğu var. Birinci planda gazeteciliği yapmanın yerelde verdiği zorluk, ikinci planda ise ekonomik anlamda teknolojiye ulaşmanın mahrumiyetidir. Teknoloji ülkesi olduğumuzu iddia ediyoruz, ancak teknolojiye ulaşmak hem pahalı hem de güçtür. Oysa devletin teknolojiye ulaşmanın yolunu vergileri düşürerek açması gerekmektedir. Yerli piyasada teknolojik üretim artsın diye, vergilerle önü kapatılan teknolojiye ulaşmak oldukça zorlaştı. Biz gazetemizi Apple grafik tabanlı bilgisayarda yapmamız gerekirken, 2009 model bilgisayar ve fotoğraf makinesiyle teknolojiyi takip etmekten çok yereldeki gazeteyi kurtarmaya çalışıyoruz. Nitelikli eleman bulma konusunda zorluk yaşadığımız elbet kaçınılmaz bir gerçek. Lakin nitelikli çalışan için de ekonomik şartların iyileşmesi gerekiyor. Bizlerin yerel kaynaklarda kıt bir ekonomi ve eksi hesaplarla gazete çıkarmamız bu işin de önüne set vurmuş durumda. Son zamanlarda kimse gazetecilik yapmak istemiyor. Hem sosyal medyanın yaygınlığı, hem youtuberlik, hem de yargı ceza sistemi bu durumun tıkanmasına neden oluyor” dedi.