Anasayfa Dünyadan Saklı Hikâyeler Radyo Bienal ve Görsel Arşivin Önemi

Radyo Bienal ve Görsel Arşivin Önemi

, admin

SAİME ÖZKAN – İstanbul

Açık Radyo’nun, 17. İstanbul Bienali edisyonu kapsamında, tarihî Çemberlitaş semtinde bulunan Barın Han’da kurduğu açık stüdyo alanında canlı yayınlar, radyo performansları ve paneller gerçekleştirildi.

Açık Radyo’da 1995 yılından bu yana tüm iktidar ve çıkar ilişkilerinden bağımsız bir şekilde toplumun çeşitli kesimlerinden, meslek dallarından gelen, gönüllü olarak çalışan insanlar yayın yapıyor. Kolektif bir emekle sürdürülen Açık Radyo, 2004 yılından itibaren “Dinleyici Destek Projesi” ile bu kolektif çabaya dinleyiciyi de dâhil ederek bu ağın saçaklarını genişletti. Şimdi ise Bienal kapsamında bu 27 senelik işitsel ve görsel arşivini “Açık Radyo – Şimdi ve Burada” başlıklı yerleştirme çalışmasıyla beraber bienal izleyicisiyle buluşturdu.

17. İstanbul Bienali’nin bir yıl gecikmesine yol açan pandemi koşullarını ve arka plandaki sosyopolitik havayı da hesaba katarsak, Bienal’in böylesine yerel projelere yönelmesi de şaşırtıcı değil. Açık Radyo, bir radyo olmanın dışında âdeta bir üniversite ve dinleyicisine bir yandan da açık bir arşiv sunuyor. Bu yönüyle de geniş gönüllü ağından destek alarak bir sivil toplum hareketine dönüşmüş durumda. Hegemonik dil dışında tüm dillere, Açık Radyo’nun deyimiyle, titreşimlere açık olan radyonun kümülatif birikiminin sergilendiği Barın Han, Bienal boyunca sergi alanının yarattığı tek titreşimli düzene karşı seyirciyi de içine katan aktif bir dijital arşiv işlevi gördü. Bu bağlamda, uluslararası sanatçı ve akademisyen Antoni Muntadas’ın Açık Radyo hakkında 2010 yılında çektiği belgeselin özel gösterimine de yer verildi. 

“Sürdürülebilir Bağımsızlık”

“Haber medyası, toplumsal olayları bizlere yansıtan araçlar olmayıp, toplumsal güç ve iktidarın kurulduğu, inşa edildiği araçlardır. Kapitalist ekonomi içinde kâr eden kuruluşlar olarak haber medyası toplumda döndürücü güç olmak yerine, var olan güç/iktidar ilişkilerinin sürdürülmesinde güç/iktidar sahibi ve kurumlara bağımlı bir konumda kalmaktadır.” (İnal, 1996, 75). İletişim Bilimci İnal’ın bu saptamasını kapitalist üretim ilişkileri içinde tersine çevirmek bir hayli zor olsa da imkansız değil. Bu bağlamda çıkar gruplarından bağımsız medya kuruluşlarının varlığı ancak editoryal bağımsızlık ile mümkün. Açık Radyo, kolektif üretim ve açık yayın prensipleriyle hareket ettiği için bu hegemonik ilişkiler ağının dışında bir medya mecrası halinde ayakta kalmayı başardı. Radyonun editoryal bağımsızlığını koruyup bir yandan da içerik kalitesini düşürmeden sürdürebilmesinin sebeplerinden biri de bu topraklarda yaşayan entelektüel sınıfın katkısını hiçbir zaman esirgememesindendir. Chomsky’nin de dediği gibi “Entelektüel sınıfın hatırı sayılır bir kesiminin… yalnızca özgürlük ve ifade özgürlüğü için, seslerini yükseltmekle kalmayıp, aynı zamanda bu konularda fiilen bir şey yaptıkları tek ülke Türkiye…” (Chomsky, 2002) 

Kolektif Emeğin Önemi: “Sesli Bilişsel Alan”

Kolektif emeğin yarattığı yeni öğrenme alanlarının önemli bir örneği de Ursula Biemann 2018’den beri Amazonlar’ın And Dağları bölgesinde bir yerli üniversite yaratmak üzere Kolombiya’daki Inga halkıyla beraber yürüttüğü çalışmaydı. Devenir Universidad [Üniversite Olmak], Inga halkının yürüttüğü kolektif bir süreçti. “Büyüyen bir biyokültürel organizma olarak proje, farklı bilgi sistemleri arasında köprü kurmak için insan ve insan dışı zihinleri içerme hedefindeydi. Araştırmanın merkezinde, yaşayan bilişsel alan ve bu bilginin korunup aktarılabileceği yol arayışı yer almakta. Üniversite, öğrenme alanlarının ve yollarının merkezi olmayan yapısı ile bölgede genişlemekte.” ( https://deveniruniversidad.org/en/home/) İstanbul Bienalinde sergilenen Ursula Biemann’ın video çalışması, Vocal Cognitive Territory (Sesli Bilişsel Alan) ise Inga halkının kendi kayıtlarından oluşuyor. Bölgenin yerlilerinin, tarihinlerini ve anılarını anlattıkları, eğitim ve gelecekteki Yerli Üniversite hakkındaki düşünceleri ifade ettikleri çalışma, batı merkezli eğitim sistemine başkaldırı niteliğindeydi. Bianel küratörleri de uzun soluklu kolektif projelerden, bilgiyi hep beraber yaratmaktan, yereldeki ilişkilerden bahsediyorlar ve bu bağlamda Açık Radyo ve Üniversite Olmak projeleri bu amacı karşılar nitelikte. Biri bunu radyo aracılığıyla diğeri ise bir yerli üniversite projesi ile yapıyor.

Devenir Universidad [Üniversite Olmak] Projesi. Fotoğraf: Saime Özkan.

Kaynakça: https://deveniruniversidad.org/en/home/

İnal, Ayşe (1996) Haberi Okumak, Temuçin Yayınları İstanbul.

0 yorum
3

Yorum Yapın