ŞENOL BALI – Van
Artan maliyetler ve aşırı sıcaklara bağlı olarak su kaynaklarında yaşanan azalma tarımsal faaliyetleri olumsuz etkiliyor. Üretimi sürdüremeyen köylüler, çiftçiliğe ara vermek zorunda kaldıklarını anlattı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, Türkiye’de 2009 yılında 1 milyon 16 bin 692 çiftçi varken, bu sayı 2021’in Haziran ayı itibarıyla 541 bin 346’ya düştü.
Köylüler, mazot, tohum ve gübre gibi giderlere gelen zamların altından çıkamadıklarını dile getirdiler ve bu nedenle tarımsal verimin de önceki yıllara oranla düştüğünü söylediler. Bu koşullar altında arazilerini ekmenin giderek daha çok zorlaştığına dikkat çektiler.
Tarımsal faaliyetlerin yanı sıra hayvancılık da bu iki gelişmeden olumsuz etkileniyor. Hayvan besicileri, otlak alanların daralması, yayla ve meraların verimsizleşmesi karşısında hayvanlarını doyuramıyor. Yem fiyatlarında yaşanan artışla beraber hayvanlarını satma yoluna giden çiftçiler çaresizlik içinde köyden kente göç etmek zorunda kalıyor. Bu ve buna benzer sorunlar kırdan kente göçü daha da hızlandırıyor.
Çiftçiler tarlada ve yaylada verimin azaldığına dikkat çekti
Van’ın Gürpınar İlçesinde yaşayan Yusuf Tunç, geçtiğimiz yıl ektikleri buğdaydan aldıkları verimin masrafları karşılamadığını belirterek elde ettikleri gelirin traktör giderlerini ve tohum fiyatlarını bile karşılayamaktan uzak olduğunu dile getirdi: “Yağmurlar azaldı. Verim alamıyoruz. Ekonomik kriz de var. Hiçbir şey yapamıyoruz. Mazot pahalılaşmış. Burada yapamıyoruz, başka yere de gidemiyoruz. Bir torba gübre alıyorsun 200-300 TL’ye. Koyunları satmaya çalışıyorsun, iki tane koyun bin TL ‘ye gitmiyor. Masrafları çıkarmıyor yani. Boşuna uğraşıyoruz yani. Tarlada da yaylada da verim azaldı. Koyunlar iyi beslenmeyince süt alamıyoruz. Son dönemlerde sadece bizim köyde 10 bin koyun satıldı. Karnımızı bile zor doyuruyoruz. Bu yüzden göç ediyorlar. Eskiden kentten köye gelirlerdi, şu an köyü terk ediyorlar.’’
“Havzada su kaynakları kuruyor’’
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu ise iklim krizinin Van Gölü havzasına olan etkisinden söz ediyor ve havzada su kaynaklarının kuruduğunu, bunun da tarımsal ve hayvansal faaliyetleri olumsuz etkilediğini belirtti ve sözlerini şöyle tamamladı: “Sıcaklıklar artıyor. Buharlaşma şiddetleniyor. Bu Van Gölü havzasındaki sulak alanların kurumasına neden oluyor. Van Gölü oldukça çekildi, tamamen kuruyan göller de var. Gerçek bir buharlaşma söz konusu. Yağışlı dönem azaldı, yağışın şekli de değişti. Bunlar kırsalın aleyhine işliyor. Böyle olunca tarımsal faaliyetler olumsuz etkileniyor. Yem bitkileri konusunda özellikle. Yem bitkilerinden verim alamayınca hayvancılık da olumsuz etkileniyor. Hayvancılık ekonomisi de yine öyle. Maliyetlerin de burada bir etkisi söz konusu”.