Anasayfa Çalışma Hayatı Kadın gazeteciler anlatıyor: Zorluk ailede başlıyor

Kadın gazeteciler anlatıyor: Zorluk ailede başlıyor

, admin

ŞENOL BALI – Van

Türkiye’de gazetecilik yapmak her geçen gün daha zorlaşıyor. Bu zorluklar, kadın gazeteciler için çeşitlenip derinleşiyor. 

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda 124’üncü sırada yer aldı. Kadın erkek eşitsizliğin en çok hissedildiği alanlardan biri de gazetecilik. Kadın gazeteciler, fiziksel şiddetten cinsiyetçi söylemlere, tacizden mobbinge birçok sorun yaşadıklarını anlattı. Kadın gazeteciler, zorlukların ailede başladığını da dile getirdi. 

Şehriban Abi, uzun yıllardır Van’da gazetecilik yapıyor. Serhat News isimli haber sitesinde muhabir olarak çalışan Abi’ye göre kadın gazetecilerin yaşadığı sorunlar aileden başlıyor.  Abi, yaşadığı sorunlarla ilgili olarak şunları anlattı: 

“Aslında bu mesleğin ilk zorluğu ailede başlıyor. Kadınların çalışmasına karşı gelenekçi bir anlayış hâkim. O anlayışı kırmak ve çalışmaya başlama sürecini geçtikten sonra çalıştığımız ortamdaki eşitsizlikler ile mücadele ediyoruz. Yine mesleki olarak zorlukların başında siyasal atmosferin getirdikleri var. Muhalif veya tarafsız basın politikasına sahip bir alanda çalıştığımızda zorluklar katlanarak ilerliyor. İş yerinden sokağa, haber kaynağına her yerde ya cinsiyet eşitsizliği üzerine bir baskı ortamı mevcut oluyor ya da yasakçı anlayışın baskısı. Bunlar ile mücadele ederken aynı zamanda mesleğimizi yapmak zorunda kalıyoruz.” 

Şehriban Abi. Fotoğraf: Şenol Balı.

Ekonomik kaygılar belirleyici

“Türkiye’de gazeteciler ne yazık ki yeterli ekonomik getiriye sahip değil. Çoğu gazeteci part-time işler ile meşgul olmak zorundadır. Aynı zamanda işten sonra eve geçerken bekleyen üçüncü bir iş olan ev emekçiliği de var. Bütün bunları ele aldığımızda sürdürülebilir meslek olması tamamen duygusal olarak kişiyi ne kadar tatmin ettiği ile ilgili bir durum haline geliyor. Ekonomik krizin derinleşmesi ile çoğu gazeteci kariyeri ve geçimi arasında bir seçim yapmak zorunda kaldı. Kadınlar için daha da zor. Cinsiyet eşitsizliği ve erk iktidar anlayışının kadın gazeteciler için en büyük engel olduğunu söyleyebiliriz.” 

Zelal Sahidenur Sarı: Kadın olmak mobbinge uğramak demek

Bir başka gazeteci Zelal Sahidenur Sarı, 7 yılı aşkın bir süredir gazetecilik yapıyor ve kendisiyle görüştüğümüzde bize mesleğinden kopmamak için nasıl direndiğini anlattı:

“Gazeteci olmanın dışında kadın olmak bu toplumda sorun yaşamak demek. En sık karşılaşılan sorun, kadın olduğumuz için ciddiye alınmamak ya da çok lakayt davranışlar olabiliyor. Tabii her yerde bu olmuyor. Kimi zaman sadece gazeteci olarak da karşılandığımız yerler oluyor. Fakat bu coğrafyada kadın olmak, kadın gazeteci olmak sürekli mobbingle karşı karşıya olmak demek ne yazık ki. Küçümsendiğimiz, güçsüz sayıldığımız, ofiste temizlik gibi işler söz konusu olduğunda sanki bizim görevimizmiş gibi görülen durumlar olabiliyor.”

Zelal Sahidenur Sarı. Fotoğraf: Şenol Balı.

“Basın yasası bizi de kaygılandırıyor”

Sarı sözlerini şöyle tamamladı: “Kadınların her mesleğe yaklaşımı daha özenli daha profesyonel. Kadınlar belli bir disiplin içinde yaklaşıyor yaptıkları işlere. Gazetecilik, her meslekte olduğu gibi zorluklar içeriyor kadınlar için. Oto tamircisi bir kadın, gazeteci bir kadından daha az sorun yaşamıyordur. Gazetecilik özelinde basın yasası gibi önü arkası belli olmayan bir durum söz konusu. Bu yasa,  mesleğin sürdürülebilirliği kaygısını biraz daha arttırıyor. Fakat kadınlar ilk defa bu ülkenin karanlığını yaşamıyor. Her dönem olduğu gibi bu karanlık dönemden de daha çok güçlenerek çıkacaktır kadınlar ve kadın gazeteciler.’’

0 yorum
0

Yorum Yapın