AYÇA ONURALMIŞ – Ankara
Hopa’da Erdoğan’ın mitingi öncesi polisin sıktığı biber gazı nedeniyle hayatını kaybeden Metin Lokumcu’nun ölümüyle ilgili dava, 26-27 Ocak’ta Trabzon’da görülecek. Metin Lokumcu’nun kardeşi Mete Lokumcu, adaletin sağlanacağına dair umutları olmadığını belirterek, “Biz tüm suçluların cezalandırılmasını istiyoruz, sonuna kadar da mücadele edeceğiz” dedi.
31 Mayıs 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti öncesinde yapılmak istenen basın açıklamasına polis biber gazıyla müdahale etmiş ve emekli öğretmen Metin Lokumcu, yoğun gaz nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti. Lokumcu’nun ölümünden yaklaşık 10 yıl sonra Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan’ın da aralarında olduğu 13 kişiye “taksirle ölüme neden olma” suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Hopa Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Trabzon’a taşındı. Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlayan dava, daha sonra Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Davanın Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 7. duruşması 26-27 Ocak’ta görülecek.
“Polisler birbirlerini kolluyor, arkalarında güç var”
Metin Lokumcu’nun kardeşi Mete Lokumcu, Hopa Cumhuriyet Meydanı’nda çay üreticilerinin sorunları ve bölgede yapılması planlanan HES projeleriyle ilgili basın açıklaması yapmak isteyenlere polisin gazla müdahale ettiğini söyledi. Olayın gerçekleştiği zamana ilişkin izlenimlerini aktaran Lokumcu, polisin Erdoğan gelmeden önce alanda hiçbir eylemcinin kalmaması yönünde talimat aldığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Hopa’da Erdoğan’ın hoşuna gitmeyecek bir durumla karşılaşmamak için halkı dağıtmak istediler. Ortalığı resmen savaş alanına çevirdiler. Hopa’da nefes almak bile zordu. Gazdan o kadar çok insan etkilendi ki, hastaneler dolup taştı. 13 polis yargılanıyor, hepsi teker teker mahkemeye geldiler, ifadeleri alındı. Hopa Meydanı’nda gaz atmak için yarışanlar, mahkemede süt dökmüş kediye döndüler, ‘Ben bir tane attım, ben iki tane attım’ diyorlar. Halbuki gaz stokları tükenmişti. Duruşmada gösterilen fotoğraflarda kendilerini tanıyamadıklarını, seçemediklerini söylüyorlar. Yanındaki arkadaşını, amirini tanımadıklarını, hiçbir şey hatırlamadıklarını söylüyorlar. Mahkemede hiçbiri doğru düzgün bir cevap vermedi. Birbirlerini kolluyorlar, yalan söylüyorlar, arkalarında güç var.”
“Metin Lokumcu’nun kalp rahatsızlığı yoktu”
Metin Lokumcu’nun kalp rahatsızlığı olduğu ve daha önce kalp krizi geçirdiği öne sürülmüştü. Ancak Trabzon Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün mahkemeye sunduğu yazısına göre, Metin Lokumcu’nun muayene kayıtlarında kalp rahatsızlığına dair tanı veya tedavi ile ilgili bilgi bulunmuyor. Ayrıca 26 hastaneden mahkemeye gelen yazılarda da Metin Lokumcu’nun kalp rahatsızlığına ilişkin herhangi bir tedavi kaydının bulunmadığı bildirildi.
Mete Lokumcu da Metin Lokumcu’nun kalp rahatsızlığı olmadığını belirterek, “Daha önce kalp krizi geçirdiği doğru değil. Doğayla ilgilenen, yürüyüş, tırmanış yapan sağlığı yerinde biriydi. Kalp rahatsızlığı olsa bunları yapabilir mi?” dedi.
Adaletin sağlanacağına dair umutları olmadığını vurgulayan Lokumcu, “Mahkemenin sonucunu şimdiden öngörmek mümkün değil. Talimatı verenlerin ceza alacağını sanmıyorum. Biz tüm suçluların cezalandırılmasını istiyoruz, sonuna kadar da mücadele edeceğiz” diye konuştu.
“Adil bir yargılamanın sürdüğünü söyleyemeyiz”
Lokumcu ailesinin avukatı Sercan Aran da 11 yılı aşan bir süredir adalet arayışına devam ettiklerini dile getirdi. Gelinen aşamada adil bir yargılamanın sürdüğünün söylenemeyeceğini kaydeden Aran, şu ifadeleri kullandı:
“Çünkü taleplerimizin çoğu maalesef kabul edilmiyor. Keşif talebimiz reddedildi, tanık dinletme talebimiz reddedildi. Mahkeme Başkanı değiştirildi. Bu durumu etkili bir soruşturma hakkının ihlali olarak görüyoruz, sakıncalı buluyoruz. Sanıkların sorgularını yapmış, tüm tanıkları dinlemiş bir başkan ve heyet vardı. Şimdi bu heyetin başkanı değiştirildi. Hiçbir sanık sorgusuna katılmamış, onların gözünün içine bakmamış, hiçbir tanığı dinlememiş, bunları sadece evrak üzerinden okuyabilecek ve bununla kanaat oluşturabilecek bir Mahkeme Başkanı var önümüzde. Bu durumda da kararın adil olamayacağına dair kaygımız var.
Tüm tanık polislerin ve özellikle üst düzey polislerin, Artvin İl Emniyet Müdürü’nden Hopa İlçe Emniyet Müdürü’ne kadar ilk ‘Gaz kullanın’ talimatını dönemin Hopa Kaymakamı’nın verdiğini söylemesine rağmen emri alanların yargılandığı, emri verenlerin yargılanmadığı bir durum var. Biz de dönemin Hopa Kaymakamı’nın önce tanık olarak dinlenmesini talep ettik, bu talep reddedildi. Hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettik. Mahkeme bunu da reddetti. Mevcut sanıklarla ilerleyen bir yargılama var. Geçen duruşmada mahkeme, olay tutanağında imzası olan polislerin dinlenmesine karar vermişti. Şu an 20 polise tebligat çıkartılmış durumda. Bu polislerin biri cezaevinde. Perşembe ve Cuma günleri görülecek duruşmalarda bu polislerin dinlenmesini bekliyoruz.”