Anasayfa Editörün Seçtikleri Dengbêjler Kurumsal Yapılarla Korumaya Alınmalı!

Dengbêjler Kurumsal Yapılarla Korumaya Alınmalı!

, admin

METİN YOKSU – Batman

Kürtlerin binlerce yıllık kültür ve sanatının taşıyıcısı olan dengbêjler, kentleşmenin getirdiği sorunlar nedeni ile kültürün tehlike altında olduğuna ve korunarak gelecek nesillere ulaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Binbir sıkıntı içinde dengbêj geleneğini sürdürenlerle yaşadıkları sorunları konuştuk.

Kürtlerin yoğun yaşadığı Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde 1990’lı yıllarda yaşanan köy yakma ve boşaltmaların da etkisiyle yaşanan köyden kente hızlı göç, 2000’lerden sonra aşırı kentleşmeye yol açtı. Bu hızlı ve aşırı kentleşme köy ve kır temelli pek çok gelenek, ritüel ve sanatsal etkinliği de olumsuz etkiledi. Kürt kültür ve sanatının yapı taşlarından dengbêjlik de bu gelişmelerden olumsuz etkilenen kültürlerden birisi. Binlerce yıldır sözlü kültürde yer alan destan, masal, anlatı, stran ve olayları günümüze kadar taşınmasını sağlayan dengbêjlik,  “deng” yani ses ve “bêj” yani söylemek kelimelerinden oluşuyor ve ikisi bir araya geldiği zaman “seslenmek” anlamı ortaya çıkıyor. Bunu icra edenlere dengbêjler deniyor ve bu sanatçılar, sözün ahengi ile binlerce yıldır kültür ve sanatı günümüze kadar taşıyabildi.  Irak Kürdistan Federal Bölgesi dışında resmi olarak Kürtlerin kurumsal bir yönetimlerinin olmaması nedeni ile kültürel çalışmalar her ne kadar sistemleştirilmemiş olsa da, birçok sivil Kürt kültür sanat kurumu çalışmalarını devam ettiriyor. Tüm bunlara rağmen dengbêjler de kendi imkânları ölçüsünde çalışmalarını sürdürüyor.

Kayyum Çalışmaları Geriletti

Batman’da bulunan Dengbêj Evi 2016 yılında belediyeye atanan kayyumun girişimiyle kapatıldı. Ardından ise 2019 yılındaki yerel seçimlere kadar 12 dengbêj çalışmalarını kahvelere ve sokaklara taşıdı. 2019 sonrası yeniden Dengbêj Evi’nin açılması ile çalışmalarını kurumsal bir yapı altında belediye bünyesinde yürüten dengbêjler, son atanan kayyum sonrası ise “halk iradesine kayyumu kabul etmiyoruz” diyerek çalışmalarına bir süre ara vermek zorunda kaldı. Dengbêjler ilerleyen yaşlarının yanı sıra salgın nedeni ile çalışmalarına evlerden devam ediyor.

Geçim Sıkıntısı Üretimi Zorlaştırıyor

Yıllardır bu alanda çalışma yapmış dengbêjlerden biri olan Ehmedê Xî de ilerleyen yaşına rağmen çalışmalarına devam ediyor. Batman’da ikamet eden Xî, geçimini boyacılık ile sağlarken, hiçbir karşılık beklemeden sanatsal çalışmalarını devam ettiriyor. Dengbêjliğin önemli bir kültürel miras olduğuna dikkat çeken Xî, “Kayyum atamaları sonrası çalışmalarımızı sokaklarda, kahvelerde, köylerde sürdürmüştük. Dengbêjlik sadece dört duvar arasında yapılan bir sanat değil, aksine sürekli halkın içinde olmamız gereken bir sanattır. Bizim amacımız halkın yönettiği alanlarda olmak, iktidarın içinde değil bizim nefesimiz her zaman halkın yanında olmaktır. Bakın binlerce yıldır ustalarımız bu sesi bize getirmiş. Biz de bugünün nefesleriyiz” diye konuştu. Kentleşmenin sanatsal faaliyetlerini olumsuz etkilediğini de dile getiren Xi, dengbêjler olarak yaşadıkları sorunları iki başlıkta şöyle toparlıyor: “Bugün dengbêjlerin iki büyük sorunu var. Birincisi artık bu sanat gençlerden oluşmuyor. Genelde baktığımızda da 40 yaş üstü dengbêjler ağırlıktadır. O yüzden kurumsal yapılara ihtiyacımız var. Bu kültürü daha ileri aşamalara taşımak için ve akademik çalışma yürütebilmek için kültürel kurumların kurumsallaşması gerekiyor. İkinci olarak dengbêjlerin geçim sorunları var. Ben bu yaşıma kadar boyacılık yaparak sanatımı yaptım. Ama hep belli bir saatten sonra eğer bu kaygılar olmazsa daha verimli de olabiliriz.”

“Dengbêjlere Yaşarken Değer Verilmeli”

Farklı dengbêjlik türleri arasında düğünlere gidenler de bulunuyor. Bunlar içinde bölgede en çok tanınan dengbêjler birisi de Hozan Hadî. Sanatı düğünlere giden babasından öğrendiğini belirten Hadi, kendini bildiği günden bu yana klamlar ve stranlar seslendirdiğini anlatıyor. Dengbêjliğin aslında bir üniversite olduğuna değinen Hadî, “Bakın bu sanatın geliştirilmesi gerekiyor. Binlerce yıldır Kürtlerin devleti olmadığı halde, asimilasyona rağmen bu kültürün ayakta kalmasının tek, hatta Kürt kültür ve sanatının ayakta kalmasının nedenlerinden biri güçlü, köklü bir kültürdür, bunu taşıyıcıları da dengbêjlerdir. Bugün tarihteki bir olayı onlardan öğreniyoruz. O yüzden çoğu kültür kurumu bunları derliyor ve üzerine tezler hazırlıyor. Bu hazine de korunmalıdır. Bunu korumak için en başta dengbêjleri korumaktan geçiyor” diye konuşuyor. Kentleşmenin dengbêjleri ekonomik kaygılara ittiğini de dile getiren Hadî, “Dengbêjler sadece ölürken veya zora düştüğünde değil yaşarken korumalı ve değer onlara vermeliyiz” diyerek çağrıda bulunuyor.

“Çağdaşlık Çağa Cevap Olmaktır”

Kapitalizmin yaygınlaşması ile birlikte dengbêj kültürünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Müzikolog Veysi Varlı ise, kültürel çalışmaların ağırlık kazanması gerektiğini vurguluyor. Kürt kültür sanat kurumlarında çalışma yapan birçok kişinin dengbêjliğin ne olduğunu dahi bilmediğine dikkat çeken Varlı, “Kürtler son yıllarda kendi elleri ile de kendi değerlerini yok edecek şekilde yanlış bir çalışma metodu uyguluyor. En basit anlatım ile müzik alanından bahsedeyim. Kürt müziği 17 aralık sistemine sahip iken batı sistemi olan 12 aralık sistemi kullanılıyor. Bundan vazgeçilerek kendi değerlerimize dönülmelidir” diyerek Kürt müziğinin zengin ses aralığına sahip olduğunu hatırlatıyor. Çağdaşlaşmanın yanlış algılandığını ifade eden Varlı, “Çağdaşlık çağa cevap olmaktır. Eğer çağdaşlığı taklitçilik olarak yaparsanız kendinizi yok edersiniz. O yüzden bir an önce kurumsal çalışmalarda buna dikkat edilmelidir. Dengbêj kültürünü korumayı ve geliştirmeyi düşünüyorsak buradan başlamalıyız. Tarih boyunca dengbêjler açlık ve sefalet içinde yaşamıştır. Onları korumanın da yöntemleri geliştirilmelidir” diyor.

Fotoğraflar: Metin Yoksu

0 yorum
0

Yorum Yapın