ZERRİN SARGUT – Van
Van’ın Erciş ilçesinde bulunan ve farklı kültürlerin binlerce yılllık kültürünü yansıtan mezarlığın kalıntıları, göl sularının çekilmesiyle gün yüzüne çıktı. Ancak bu olay aslında büyük bir krizin habercisi.
Van’ın Erciş ilçesine 20 kilometre uzaklıkta Çelebibağı Mahallesi’nin güneyinde yer alan mezarlıkların, antik döneme ait olduğu biliniyor. Mezarlık, İslam öncesi ve İslami dönem kültürlerinin bir harmanı gibi. Tunç Çağı’ndan günümüze kadar kullanılan tepe (tümülüs) şeklinde olan Selçuklu Mezarlığı’nda Urartular, Selçuklular, Celayirler, Karakoyunlular ve birçok medeniyetin izleri yer alıyor. Geçtiğimiz yıllarda Van Gölü’nün kıyısında yer alan mezarlık kalıntıları şimdi göl sularının yaklaşık 2 metre çekilmesiyle göz önünde artık.
TARİHİ MEZARLIKTA DEFİNECİ TEHDİDİ
Çelebibağı Mahallesi’nin güney kısmında, Selçuklu Mezarlığı’nın güneybatı yönünde, beldeye yaklaşık olarak 5 km uzaklıkta, halkın “Madavank” olarak andığı alanda da Urartulara ait blok kaya oyularak açılan yedi tane mezar da bulunuyor. Buralarda 99 adet sanduka (sandık) mezar taşı tespit edildi. Bu sandukaların üzerinde 15. yy sonuna kadar kullanılan geometrik şekil ve bitki süslemeleri saptandı. Erkek ve kadınlar için ayrı süsleme özelliği taşıyan kitabelerin bulunduğu mezar taşlarının üzerinde bulunan yazı ve süslemeler ise, ölüm sonrası ahirette ödüllendirme ya da cezalandırma süreçlerine ilişkin bilgiler içeriyor. Bölgenin en büyük mezarlığı olma özelliğine sahip mezarlıklar geçen dönemde definecelerin hedefi oldu. Altın veya tarihi eser için gelen definecileri yaptıkları kazılar nedeniyle , mezarlıktaki kemikler de ortaya çıktı. Özellikle pandemi sürecinde, ciddi bir tahribat yaşayan mezarlıklar, şimdilerde kaderine terk edilmiş durumda.
ERCİŞ KALESİ’NİN KALINTILARI DA ORTAYA ÇIKTI
İnsan kemiklerinin ortaya çıktığı mezarlıkların hemen önünde ise tarihi Erciş Kalesi yer alıyor. Urartu Krallığı döneminde inşa edilen kale, Van Gölü sularının 1841 yılında yükselmeye başlamasıyla, terk edilmişti. O dönem suyun yükselmesi sebebiyle burada yaşayan yerel halk, Erciş’te bulunan Alkanat, Gölağzı ve Tekevler Mahallesi’ne yerleştirilmişti.
“İNSANLAR YAŞAM ALANLARI TERK ETMEK ZORUNDA KALACAKLAR”
Van Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (ÇEV-DER) Üyesi Zeynel Abidin Çelebi, “Birkaç yıl önce Erciş Kalesi’nin ucu, 2 metre kadar görünüyordu. Şimdilerde göl suları, 1500 metre kadar çekilmiş. Hava sıcaklığının artışı, yağışların azalması ve ekolojik kriz nedeniyle göl artık alarm vermektedir” diyor. Çelebi doğal tahribata ve insan yaşamı üzerindeki etkilere de değiniyor: “Van Gölü’nde suda yaşayan birçok hayvan vardı, flamingolar başta olmak üzere 600’e yakın kuş türünü de, bünyesinde barındırmaktaydı. Alan, göç yollarında yer alıyordu. Su çekilmesi devam ederse, göl etrafında ya da yakın civarlarda yaşayan ve buralarda temel geçim kaynağını sağlayan insanlar bulundukları yaşam alanları terk edecek ” dedi. Yetkililerin bu noktada herhangi bir tedbir almadığını öne süren Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede yapılan Hidroelektrik Santrali(HES)projelerinin doğaya verdiği zararlar da ele alınırsa, göl büyük bir tehlike altındadır. Bölgede yer alan köklü tarihi ile bilinen, Geliye Zîlan’da (Zilan Deresi) yapılan maden ocakları da tamamen talana yöneliktir. Doğa talanı hız kesmeden sürüyor. Devlet politikasının bölgede belediyelere atadığı kayyımlar sebebiyle, herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Bu durum çevre kirliğini arttırmakla birlikte , ekolojik krizi de beraberinde getirmektedir. Kimse bu doğa talanına ses çıkarmıyor.”