Anasayfa Editörün Seçtikleri Nalbantlıktan Saz Ustalığına

Nalbantlıktan Saz Ustalığına

, admin

SEMA ÖCAL – Sivas

Sivas’ta yaşayan bağlama ustası Şentürk İyidoğan, Sivas 4 Eylül Sanayi Sitesi’ndeki atölyesinde bağlama tutkunları için siparişe göre özel üretim bağlama yapıyor.

Fotoğraf: Sema Öcal

Aslında Şentürk İyidoğan’ın kendisi de bir söz yazarıdır. Şiirler, türkü sözleri vardır. Aşık Mahsuni Şerif’in verdiği bilgilerle şiir tekniğini geliştirmiştir. Kendisinin gelenekçi olduğunu, düzenini hiç bozmadan bağlamalarının tamamını elde yaptığını söylüyor. 

İyidoğan ”Küçükken hep bağlama yapmayı hayal ettim. İlkokul 2. sınıfta kendi sazımı yaptım. Yaptığım her bağlamayı kişiye özel olması gerektiğini, herkese her bağlamayı verilemeyeceğini düşündüm. Saz demdir, asıl olan sözdür” dedi.

”Halk kültürünü halk müziğiyle günümüze taşımak istiyorum”

 Bağlama yapımında genellikle dut ağacını kullandıklarını, Dünya’da ilk kez bağlama yapımında kullanmadan ilk bağlamayı kendisinin yaptığını belirtti. Daha fazlasını yapmak istediğini ama her şeyin her zaman olamayacağını söyledi. 

İki buçuk yaşında yıldırım çarpması sonucu dil tutukluğu yaşayan İyidoğan ”7 kardeşin en küçüğü bendim, babam bana biraz daha ilgiliydi. Yaşadığım olaydan sonra babam beni türbelere, ziyaretlere götürürdü. 4-5 yaşlarındayken Muhlis Akarsu bize gelir bana türkü söyletirdi. Babam türkü söylediğimi görünce dil tutukluğum geçsin diye bana saz almıştı. Bir süre kendim bağlama çalıp türkü söylediğimde dil tutukluğum biraz  da olsa geçmişti” ifadelerini kullandı. 

”Saz da insan gibidir”

Saz ustası olmadan önce çok iyi nalbant ustası, tüccar olduğunu söyledi. Tek işi olmadığını, tek işin onu hantallaştırdığını anlattı. Bu işin kültür olduğunu, gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini vurguladı. 

Fotoğraf: Sema Öcal

Araştırıp elde ettiğim bilgilere göre  İyidoğan , kendisine bir tanıdığı tarafından verilen Aşık Veysel’in 107 yıllık bağlamasını kendisine yaklaşık 20 yıl önce ulaştığını , yokluk zamanlarında saza çok büyük paralar teklif edildiğini ama sazın hiçbir zaman satılık olmadığını, yaptığı bütün sazları Aşık Veysel’in sazından örnek alarak yaptığını söylüyor. 

Saz imalat atölyesinin karşısına Aşık Veysel,  Pir Sultan Abdal, Neşet Ertaş’ın da aralarında yer aldığı birçok ozanın büst ve özgeçmişlerinin yer aldığı ”Ozanlar Müzesi” kurduğunu böyle bir projeyi yıllardan beri planladığını belirten İyidoğan, müzeyi yardımla kurduğunu anlattı. 

Son olarak mesleğe ve hayata dair şu sözleri söyledi ”Her zaman bunu söylerim işinizi hileyle, hurdayla yapmadıktan sonra işinizi doğru yaptığınızda belli bir zaman bocalayabilirsiniz ama hiçbir  zaman yıkılmazsınız. Babam da hep şöyle derdi en büyük servet akıldır. Aklı olmayanın serveti olmaz.”  

0 yorum
0

Yorum Yapın