Anasayfa Editörün Seçtikleri Eğitim Emekçileri: Öğretmenlik Meslek Kanunu İptal Edilsin

Eğitim Emekçileri: Öğretmenlik Meslek Kanunu İptal Edilsin

, admin

AYÇA ONURALMIŞ – Ankara

Eğitim emekçileri, “ayrımcılık kanunu” olarak nitelendirdikleri Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenleri böldüğünü ve velilerle karşı karşıya getirdiğini söylüyor. Öğretmenler, kanunun iptal edilerek, uzman ve başöğretmenlik sınavlarının kaldırılmasını istiyor. 

Şubat ayında Meclis’ten geçerek kanunlaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu, 12 maddeden oluşuyor. Eğitim emekçileri, aday öğretmenlik şartlarını ve öğretmenlik kariyer basamaklarını düzenleyen kanuna tepkili. 

Kanunda ücretli ve sözleşmeli öğretmenlere hiç yer verilmezken, kadrolu öğretmenler de “öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen” olarak üçe ayrılıyor. Uzman ve başöğretmenliğe başvuru şartları arasında “kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının bulunmaması” da yer alıyor. 

Öğretmen sendikaları 14 Ekim saat 14.00’te Ankara’da Başkent Öğretmenevi’nde bir araya gelerek eylem planını belirleyecek. Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı 15 Ekim’de Ankara’da miting düzenleyecek.

“Ayrımcı ve eşitsizlik yaratan bir yasa”

Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, daha önceki yasaların, tüm eğitim emekçilerine eşit zeminde yaklaştığını ve onların ekonomik ve demokratik haklarını kısmen de olsa geliştiren bir nitelik taşıdığını belirtti. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu “bir ayrımcılık kanunu” olarak tanımlayan Kurul, şöyle konuştu: 

“Güvencesizliğin önünü açacak ve eğitim emekçileri açısından çalışma rejimini ‘böl ve yönet’ stratejisiyle parçalayacak bir yasa. Ayrıca aday öğretmenlikte merkezi bir sınav vardı, bu sınavı kaldırdılar. Yerine il değerlendirme kurulları gibi keyfiyete açık, tıpkı mülakatlarda karşı karşıya kaldığımız yeterlilik dışı atamalar gibi, siyasal kayırmacılık gibi sonuçlarla karşılaşacağımız bir süreci başlattılar. 

Ücretli öğretmenliği yasa hiç görmüyor. Son atamaların tamamı sözleşmeli öğretmenlik üzerinden yapıldı. Eskiden öğretmenler, aday öğretmen olur ve bir yıl sonra kadroya geçerlerdi. Şimdi sözleşmeli öğretmenlik, eğitim emekçilerinin emek sürecinde parçalanmaya yol açıyor.  

Yine düz öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen gibi unvanların getirilmesi; tüm eğitim emekçilerine insan onuruna yaraşır bir ücret vermek yerine anlamsız, gereksiz, boş bir uğraşı olan sınav süreçlerinden geçenlere maaş artışı sağlayan, ayrımcı ve eşitsizlik yaratan bir yasa. 

Bir öğretmenler odası düşünün; 69 alan öğretmen ‘yetersiz’ olarak girecek kapıdan, 70 alan öğretmen de arkadaşını görüp sevincini buruk şekilde yaşayacak. Aynı öğretmenler odasında oturan, aynı okulun içinde benzer işleri yapan, aynı öğrencilerle karşılaşan, aynı konuları anlatan öğretmenler arasında rekabeti körüklediği için de çalışma barışını bozacak olan bir yasa.”

“15 Ekim’de emeğimiz, onurumuz, çalışma barışımız için Ankara’da buluşalım”

İşin bir de velilerle ilgili kısmı olduğuna dikkat çeken Kurul, “MEB, başöğretmenleri ve uzman öğretmenleri kamuoyuna ‘yeterli’ olarak anlatacak. Bu öğretmenler mesleki gelişimini tamamlamış, daha nitelikli öğretmenler’ diyecek. Çocuğu başöğretmenin sınıfında olmayan veli, ‘Benim çocuğum yeterli olmayan öğretmenin sınıfında mı olacak?’ diye düşünecek ve kendisini ayrımcılığa uğramış hissedecek. Bu da yöneticiler ve öğretmenlerle veliler arasındaki ilişkiyi bozmuş olacak. Öğrenciler de biri başöğretmenin sınıfındayken biri genç bir öğretmenin sınıfında olduğunda ‘Neden ben orada değilim?’ diyecek” ifadelerini kullandı.

Eğitimin üç bileşeni olan eğitim emekçileri, veliler ve öğrencilerin bu süreçten olumsuz etkileneceğini vurgulayan Kurul, şunları ekledi:

“1966 yılında ILO/ UNESCO’nun öğretmen örgütleriyle birlikte çıkardığı ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ belgesi var. Bu belge âdeta eğitim emekçilerinin uluslararası yasası niteliğindedir. Bu belge esas alınarak öğretmenlerin tamamı için kapsayıcı, dayanışmacı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir yasanın çıkartılması gerektiğini ifade ediyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilsin diyoruz. Öğretmen sendikaları olarak, 14 Ekim saat 14.00’te Ankara’da Başkent Öğretmenevi’nde bir araya gelerek, kanuna karşı yapacaklarımızı konuşacağız. 15 Ekim’de de emeğimiz, onurumuz, çalışma barışımız için Ankara’da alanda buluşalım, birleşerek kazanalım.”

“MEB, bu sınavı yapma yeterliliğine sahip değil”

CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü Yıldırım Kaya, MEB’in bu sınavı yapma yeterliliğine sahip olmadığını söyledi. ÖSYM’nin 31 Temmuz ve 18 Eylül’de iki KPSS yaptığını ve ikisinde de usulsüzlüklerin açığa çıktığını anımsatan Kaya, “1974 yılında kurulmuş ve sınav yeteneği güçlü olan ÖSYM’nin bile bu sınavlarında usulsüzlükler, soru çalınmalar varsa MEB bunu zaten yapamaz. Ayrıca şu an MEB’e sınav başvurusu yapmış olanlar da ‘Sistemde kaydınız görünmüyor’ uyarısıyla karşılaşıyor. Bugün Türkiye çapında tüm öğretmenler ciddi bir mağduriyet yaşıyor. Sınav başvurusunu kabul etme becerisini dahi gösteremeyen Bakanlık, bunu yapamaz” dedi.

“Öğretmenlerin kabul etmediği hiçbir yasanın meşruluğu yok”

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde bir kanun teklifi verdiğini dile getiren Kaya, “Bu kanun teklifinde, öğretmenlerin mali sorununu çözmeye dönük de 1 ile 3. derecedeki öğretmenlerin maaşına 4 bin 436 lira, 4 ile 6. derecede olanlara 3 bin 146 lira, 7 ile 9. derecedekilere de 901 lira ek zam geliyor. Eğer öğretmenler düşünülüyorsa bu kanun teklifinin kabul edilmesi lazım” diye konuştu.

CHP olarak AYM’ye başvuru yaptıklarını kaydeden Kaya, şöyle devam etti: 

“AYM, iptal başvurumuzu esastan görüşmeye başladı. AYM kararını beklemeden yapılacak sınav da Anayasa’yı yok saymaktır. Bunun hiçbir karşılığı yok. Öğretmenler ayakta. Öğretmenlerin ve öğretmen örgütlerinin kabul etmediği hiçbir yasanın meşruluğu yoktur, geçerliliği yoktur. 19 Kasım’da yapılacak olan sınav şimdiden şaibelidir, bu sınav yapılmamalıdır.”

“Öğretmenlik özel bir ihtisas mesleğidir; uzmanı, başı olmaz”

Ordu’da bir devlet okulunda çalışan E.B., öğretmenlerin yeterlilik sınavından oldukça rahatsız olduğunu, ancak öğretmen maaşları yetersiz olduğu için zorunlu olarak girdiklerini söyledi. E.B., “Öğretmenlerin büyük bir kısmı sadece maaşlarını biraz da olsa yükseltmek için bu saçma sınava girecek ama okulların açık olduğu bu dönemde hiçbir öğretmen sınava hazırlanacak vakit bulamıyor, herkes çok gergin. Tezsiz yüksek lisans yapan öğretmenler bile sınavdan muaf tutulmuyor. Öğretmenler odasında şu sıralar bu adaletsiz uygulamadan dolayı tartışmalar çıkıyor. Bizim sınıf içi yeterliliğimizi anlamsız bir sınav başarısı ya da yüksek lisans belirleyemez. Öğretmenlik özel bir ihtisas mesleğidir; uzmanı, başı olmaz” dedi.

“Velilerden şimdiden baskılar gelmeye başladı”

Antalya’da bir devlet okulunda çalışan D.Y. de öğretmenlerin neredeyse tamamının uzman ve başöğretmenlik sınavlarına karşı olduğunu ancak maaşlara yansıyacak farktan dolayı birçok öğretmenin sınava girmek zorunda kaldığını söyledi. Uzman ve başöğretmenlik unvanlarının okullarda pek çok soruna yol açtığını aktaran D.Y., şöyle konuştu: 

“Velilerden şimdiden çocuğunun sınıfına giren öğretmenlerin uzman öğretmen olması yönünde baskılar gelmeye başladı. ‘Uzman’ unvanını alamayan öğretmenin ‘yetersiz’ olacağı düşüncesi var. Bu sınavın seçimden sonra kaldırılacağını düşünüyorum ancak bu sene sınava girenler uzman unvanı alacak. Bu durum da veliler ile okul yönetimi ve öğretmenler arasında gerginliğe neden olacak. Ayrıca idare tarafından herhangi bir bahaneyle verilen ufak bir ceza sınava girebilmenizin önünde engel olacak.” 

“Özel okul öğretmenleri unvanları alsalar da haklardan yararlanamayacak”

Ankara’da bir özel okulda çalışan A.E. ise, özel okul öğretmenlerinin kamuda çalışan öğretmenlere göre sosyal haklar, çalışma güvencesi ve ekonomik olarak birçok konuda haksızlığa uğradığını belirtti. Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin de uzman öğretmen ya da başöğretmen olmak için sınava başvurabildiğini anımsatan A.E., “Ancak öğretmenler bu unvanları alsalar dahi özelde çalıştıkları sürece ekonomik haklardan yararlanamayacak. Ancak kamuya atanırsa bu haklardan faydalanabilecek. Yani bizim açımızdan bir karşılığı yok” ifadelerini kullandı.

0 yorum
0

Yorum Yapın