Anasayfa Çevre “Yağmur Gelini” kuraklığa çare olmadı

“Yağmur Gelini” kuraklığa çare olmadı

, admin

METİN YOKSU – Batman

İklim krizi tüm dünyada sel baskınları ve aşırı sıcaklıklarla etkisini hissettirirken Türkiye’nin tahıl deposu olarak bilinen Urfa, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Mardin’de kuraklık artıyor. Mart ve Nisan ayında yağış olmaması nedeniyle başaklar dolmadı ve çiftçilerin bir kısmı ürününü tarlada bırakarak hayvanlara yem olarak kullandı. Daha fazla yağış için yöre halkının bir bölümü unutulmaya yüz tutan geleneklerini yeniden hatırlamaya başladı. Diyarbakır Bismil’de kadınlar çocukluklarındaki “Buka Barane” (Yağmur Gelini) ritüelini bu yıl yeniden gerçekleştirdi.

Toroslar’da “Çömçalı Gelin”, Mezopotamya’da “Yağmur Gelini”

Yağmur çağırma ritüellerinin geçmişi binlerce yıl öncesine dayanıyor. Orta Asya’dan Anadolu’ya, Mezopotamya’dan Trakya’ya kadar çeşitli şekillerde yapılan yağmur çağırma ritüelleri arasında Anadolu ve Mezopotamya’da yapılanlar birbirine benzer. Toroslar’da yapılan yağmur çağırma ritüeli “Çömçalı Gelin” olarak anılıyor. Mezopotamya’da ise buna “Buka Barane”(Yağmur Gelini) adı veriliyor. Özellikle Mart ve Nisan aylarında yapılan bu ritüeller günümüzde unutulmaya yüz tuttu.

Günümüzde bir çocuk oyununa da dönüşen ritüel “Çömçalı Gelin”e, özellikle Adana yöresinde rastlanıyor. Ritüelde, çocukların bir geline benzettiği korkuluk köy meydanından başlanarak bir tekerleme ve şarkı eşliğinde ev ev dolaştırılır ve buralardan un, yağ, şeker, arpa vb. istenir. Çocukların isteğine cevap veren yetişkinler ise bir kova suyu gelinin veya çocukların üzerine döker. Çocuklar saflığı ve temizliği simgelediğinden, yetişkinler çocukları seyrederken duaların kabul olması temennisinde bulunur. Mezopotamya’da ise “Çömçalı Gelin”e benzer şekilde Buka Barane (Yağmur Gelini) ritüeli yaygın. Korkuluk biçiminde hazırlanan gelin figürü, köyde dolaştırılırken kimi zaman eşeğe ters binilir ve eşeğe ters binenin üstüne su dökülür. Kimi yerlerde ise kızlar erkeklerin, erkekler ise kızların kıyafetlerini giyer. Köyde bulunanlar ise çocukların üzerine yağ ya da un döker.  Bu sırada “Mart, Nisan, gelinimizdir, Mayıs ayında yağacak yağmur kıymetsizdir” şeklinde şarkılar da söylenir. Kimi yerlerde ise “İnek ot ister, ekinler su ister, biz de yağ un isteriz” denilir. Ritüel sonunda ise toplanan ürünlerle çocuklara ziyafet verilir. Ritüelde ürünleri toplayan çocuğun yetim ya da öksüz olmasına dikkat edilir.

“Her yeri çöp olmuş dünyamızdan su istiyoruz”

Birçok yerde unutulmaya yüz tutan Buka Barane bu yıl yağmura en çok ihtiyaç duyulan yerlerden Diyarbakır Bismil’de kadınlar tarafından yapıldı. Mezopotamya’nın verimli, ancak kurak bir köşesi olan bu alanda ritüel için çayın kenarı seçildi. Hayvancılık ve çiftçilikle uğraşan aileler kuraklığa karşı geleneklerine sarıldı. Kadınlar kendi aralarında bir ziyafet verdiler ve kırmızı bir gelinlikle yapılan korkuluk bir ağaca dikildi. Buka Barane’yi yapanlar arasında bulunan kadınlardan 57 yaşındaki Mekiye Gezer, çocukluğundan bu yana bu derece büyük bir kuraklığı görmediklerini söyledi ve yaklaşık yarım yüzyıl öncesinde çok daha sıklıkla yapılan eğlenceli ritüellerini anlattı:

“Buka Barane güzel bir oyun. Bu sene baktık yağmur az, biz de bir gelin yaptık. Sonra da onu atmaya kıyamadık ve buradaki ağaca bağladık. Aylardır da burada duruyor. Biz üstümüze düşeni yaptık ama yağmur yağmadı. Dünya o kadar kötü ki, çocuklar da olmayınca köy yerinde onlar da bilmediği için belki ondan yağmur yağmadı. Bizim değil çocukların duası kabul görür”.

59 yaşındaki Kezban Kaya ise yağmurun yağmamasının nedenlerini iyi bildiklerini dile getirerek doğanın günden güne yok edilmesine dikkat çekti. Kaya, “Bugün hayvan bir yemek istediğinde ona verecek bir yemek bulamazsanız size süt vermez. Doğa da aslında bu kadar basittir. Siz doğaya çöp atarsanız doğanın dengesi bozulur. Dünyanın her yeri çöp olmuş, biz şimdi ondan su istiyoruz ama doğamız ölüyor” dedi. Kaya modern yaşamın kültürleri de yok ettiğine de işaret etti: “Buka Barane’yi bugün çocuklarımız bilmiyorsa sabahtan akşama kadar ellerinden düşürmedikleri telefonlar ve tabletler yüzündendir”.

0 yorum
0

Yorum Yapın