ZEHRA AKSU – Van
Pandemiden önce Türkiye’ye yerleşen İranlı ressam Javad Ghaffari, kullandığı sıra dışı “şorre” tekniği ile dikkat çekiyor.
İran’da yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı birkaç resmini alıp İstanbul’a giden Ghaffari, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Van’a gelmiş. Van’daki misafirperverlikten etkilenen Ghaffari, kente yerleştikten sonra sanatsal üretimlerini arttırmış.
‘Şorre tekniğini kullanıyorum’
Türkiye’ye yerleşmeden önce İran Tebriz’deki Sanat Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışan Ghaffari, resimde kullandığı, şırınga tekniği olarak da bilinen ‘şorre’ tekniğinde ustalığıyla bilinen önde gelen ressamlar arasında. Ghaffari, geçtiğimiz yılın Temmuz ayında şırınga tekniğiyle yaptığı resimleri, Van’da bir sanat galerisinde sergiledi. “Anneler” temalı sergisinden sonra Van’ın tarihi mekânlarını çizdiği resimlerini sergilemek isteyen Ghaffari, yetkili kurumlardan yeterli ilgiyi göremediğini söyledi.
Farsça ‘şorre’ Türkçe şırınga olarak bilinen teknikle resim yapan çok fazla ressam bulunmuyor. Bu tekniği esasen kendisinin geliştirdiğine dikkat çeken Ghaffari, şorre tekniğinin farkını şöyle anlattı: “Bu teknikte boyayı tuvale fırçayla aktarmıyorum. Boyayı direkt şırıngayla tuvalin üzerine sıkıyorum, bu yüzden renkler daha canlı ve renklerin içerisinde ışık varmış gibi görünüyor.”
Ghaffari Neo Empresyonistlerden de etkilenmiş
Sıradışı tekniğiyle çizdiği resimlerde büyük ölçüde Yeni Empresyonistlerin de etkisinin görülebileceğine dikkat çeken Ghaffari bunu heyecanlı bir şekilde şöyle anlattı: “Neo Empresyonistler, noktacılık, puantilist bir tarz kullanıyorlardı resimlerinde. Renkleri nokta nokta kullanmaya başladılar. Renklerin birbiriyle karıştığı zaman o canlılık, o ışık hali azalıyor diye düşündüler ve başladılar nokta nokta çalışmaya. Yani resme baktığınız zaman sanki resmin içinde bir lamba var gibi görünüyor. Bu tekniği uygularken, kendi tarzımı yaratmak istedim. Bunun için de ‘nasıl, hangi malzeme ile yapabilirim’ diye düşündüm. Ve şırınga ile çalışmaya başladım. Yaklaşık 4 yıldır bu teknikle yapıyorum resimlerimi.”
‘Ben resimde serbestliği seviyorum’
Ghaffari, kullandığı şırınga tekniğinin çizgisel olmasından dolayı ilgi gördüğünü belirterek, “Türkiye’de çok iyi ressamlar var. Devrim Erbil mesela, çizgisel resimler yapıyor. O, resimlerindeki çizgiselliği fırça ile yapıyor. Aynı çizgisellik benim resimlerimde de olduğu için bazen resimlerimi onun resimlerine benzetiyorlar. Ama biraz dikkatli bakıldığı zaman benim resimlerimde çizgisellik dümdüz değil. Devrim Erbil’in resimleri ise adeta cetvelle çizilmiş gibi bir hissiyat veriyor. Ben resimde biraz daha serbestliği seviyorum” dedi.
Van’ın sosyal anlamda yaşanılabilir bir kent olduğunu belirten Ghaffari, sanat anlamında ise bazı standartların olduğunu ve bunun da üzerine çıkmadığını dile getirdi. Türkiye’deki çalışmalarını farklı bir yere taşımaya çalışan Ghaffari, bu nedenle Van’dan Antalya’ya taşınarak çalışmalarını orada sürdürmeye karar verdiğine dikkat çekti.
Şu sıralar, Ânadolu Kadınları” adlı bir çalışmanın hazırlıklarını sürdüren Ghaffari, Van’da çalışmalarına yeterli ilgi ve desteği bulamamış olmasını üzülerek anlattı. Ayrılırken buruk olduğunu dile getiren Ghaffari Van’da birçok dostluk kurduğunu, özellikle özel ya da kamu fark etmeksizin bütün kurumların sanatçılara destek olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
