METİN YOKSU – Batman
1970’li yıllarda henüz küçük bir kasaba iken Batman’da yazlık ve kışlık olarak hizmet veren yaklaşık dokuz sinema vardı. Ancak günümüzde 600 bini aşan nüfusuna rağmen sadece üç sinema salonu hizmet veriyor. Bu üç sinemanın üçü de AVM’lerde bulunuyor.
Batman henüz küçük bir köyken, Raman Dağı’nda petrol çıkarılmaya başlandı. Tarih 8 Mart 1948 ve petrol çıkarılmaya başlanması ile birlikte Mezopotamya’nın en verimli tarım arazilerinin üzerine önce Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tesisleri ardından da TÜPRAŞ tesisleri kuruldu. Başta Amerikalı mühendisler olmak üzere çeşitli milliyetlerden mühendislerin gelmesi ile birlikte, kentleşme yolundaki bu küçük kasabada özel ve korunaklı yaşam alanları inşaa edildi. Bugün dahi “site” olarak nitelenen yeşil alanların inşası işte o tarihlerde başladı. Sitenin dışında kalan rüzgârın dahi zor girdiği düz tarım arazilerinin olduğu alanlara beton binalar ve evler kuruldu. Kentin en kaliteli sineması da korunaklı alan, yani site içinde kuruldu. Haliyle kent geliştikçe sinema sayısı da arttı.
Dokuz sinema hizmet verdi
Batman’daki ilk sinema 1950’li yıllarda 1. Cadde’de Seyran Sineması adıyla açıldı. Ardından Raman, Evin, Site, Kışlık Saray Sineması, Yazlık Saray Sineması, Mehtap Sineması da faaliyete başladı. Yazlık, kışlık sinemaların sayısı dokuza ulaştı. 1970’li yıllara gelindiğinde kent nüfusu ile kıyaslandığında sinema sayısı fazlaydı. Bugün ise kentte AVM’lerde hizmet veren sadece üç sinema bulunuyor.
Açık hava sinemaları, kapalı kışlık sinemalar döneminde Yılmaz Güney ve Cüneyt Arkın filmlerinin sıklıkla gösterildiği kentte, sinema çıkışı iki tarafın tartıştığı kavgalar dahi yaşandı. Tahta sandalyelerde çekirdek gazoz eşliğinde filmler izlendi. Dönemin sinema salonu işletmecileri kent sinemasını değerlendirken verdikleri röportajlarda “O yıllarda tek eğlence kaynağı olan sinemalara aileler panayır havası içinde gelir, akşam yemeklerini de film seyrederek yerlerdi. Sinema Batman’ın sosyal yapısına etki etmiş, kültürüne ve nezaketine etkili olmuştur” yorumunu yapıyorlar. 1980’li yıllarda Yeşilçam Sineması’nın krize girmesi, bölgedeki çatışmalı süreç, sinema izleyicini azalttı. Özellikle 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetler ile anılmaya başlanan kent, sık sık kadın intiharlarının da gündem oldu ve kentte akşamları sokağa çıkılamaz hale geldi. “Hayalet kent” olarak tanımlanmaya başlanan kentin bu görünümünü 2005 yılında Atatürk Parkı’nda inşa edilen dünyanın en ucuz sinema salonu olarak kayıtlara geçen Yılmaz Güney Sineması yıkmaya çalıştı.
Kenti hayalet görünümünden kurtardı
2006 yılında faaliyete geçen sinema, yıllar içinde kentle özdeşleşti. Günde üç matinede ortalama 120 kişinin film izlediği Yılmaz Güney Sineması’nın, 10 yıl içinde yaklaşık 438 bin kişiye hizmet verdiği kayıtlara geçti. 2016 yılında belediyeye kayyım atanması ile sinemanın kapısına kilit vuruldu. Ardından 30 Ocak 2017 tarihinde elektrik kontağından çıktığı ileri sürülen yangınla sinema küle döndü ve bir süre sonra da yıkıldı. Sinema severlere yıllarca hizmet veren sinemada yılda kimi zaman beş sinema festivali yapıldı. Tiyatro festivallerine de ev sahipliği yapan sinema, 2017 yılından bu yana tartışma konusu.
Süs Havuzu
Kayyım yönetimindeki belediye ilk önce sinemanın yeniden inşaa edileceği bilgisini kamuoyu ile paylaştı. Ardından “Sinema mı, cami mi yoksa yeşil alan mı olsun?” şıklarının yer aldığı anketleri hem resmi internet sitesinde hem de sosyal medyadan düzenledi. Her defasında yüksek farklarla sinema salonu seçeneği önde çıktı. 2019 yılına kadar atıl bekleyen alan, HDP’nin 2019’da seçimi kazanarak kayyımdan yönetimi devralmasıyla yeniden gündeme geldi. Belediye, Nisan 2019’da aldığı ilk meclis kararı ile sinemanın yeniden yapılacağını duyurdu. Fakat Mart 2020 tarihine kadar “bütçe yetersiz” denilerek sinema salonu yapımı için harekete geçilmedi. Mart 2020’de kayyım atamasıyla birlikte sinema projesi, Eylül 2020 tarihine kadar atıl bir şekilde kaldı. Yılmaz Güney’in kızı Elif Güney Putün’ün “Sinema yeniden açılsın” açıklamaları sonrası kayyım yönetimindeki belediye, alanın etrafını Yılmaz Güney’in filmlerinden sahneler ve fotoğraflarla doldurup sinema alanını süs havuzuna çevirdi. Kayyım Vali Hulusi Şahin “Atıl kalacağına bu şekilde kalsın. Bizden sonra gelen yönetimler isterse sinema salonu inşa edebilir” şeklinde açıklama yaptı.
Kentte yer alan AVM sinemalarında vizyon filmleri dışında alternatif film izlemek mümkün değil. Bu sinema salonları, yaz aylarında müşterinin az olduğu gerekçesiyle kapalı tutuluyor.
Yıllarca aynı koltukta film izledi
Yıllarca Batman’da yaptığı kültür sanat çalışmaları ile tanınan Selim Toprak, iyi bir sinema izleyecisi. Kentin sinema tarihine ilişkin önemli bilgilere de sahip olan Toprak, bir dönem kentte 9 sinema salonun olduğunu, şimdilerde ise AVM’ler dışında sinemanın bulunmadığını vurgulayarak, “Yılmaz Güney Sineması Batman için sadece bir sinema değildi. Bu kentin hayalet görüntüsünü ortadan kaldıran bir yapısı vardı” dedi. Hayatında ilk Yılmaz Güney Sineması’nda sinema filmi izleyen Deniz Tüzün de “Yıllarca gide gele Yılmaz Güney Sineması’nda A6 koltuğunda film izledim. İlk izlediğim film Kaplumbağalar da Uçar’dı. Bu sinema fiziki bir mekândan öte şehir için hafıza ve bir bellekti. Kısa bir tarihi olmasına rağmen bellekti. Orada birçok gencin hayatına etki etmesi değerlidir. Sinema salonunun benim yaşımdaki birçok kişiye kültürel, sanatsal olarak etkileri çok yüksekti. Ben yandığı zaman Batman’da değildim şehir dışında idim. Bir facebook canlı yayınında izledim. Kente döndüğümde yanmış halini görünce çok etkilendim. Hatta kendi koltuğuma gidip orada oturup bir fotoğraf dahi çektim. Kayyım orasını yeniden yaptırmadı. Ama HDP de orasını yaptırmadı. Bugün bir süs havuzu ve oradan geçerken çoğu zaman yere bakarak oradan yürüyorum. Kent için bu kadar kıymetli bir mekânın yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Aynı ruhu yakalar mı bilmiyoruz, bilmek için önce inşa edilmesi gerekiyor” dedi.
Fotoğraflar: Metin Yoksu